Çarşamba, Mayıs 06, 2020

Hatta Sevda Yüzünden Ölmek de Ayıp Değil

Ne güzel yazmış Nazım Hikmet!


Tahir'le Zühre Meselesi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Mesela bir barikatta dövüşerek
mesela kuzey kutbunu keşfe giderken
mesela denerken damarlarından bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı dolu dizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.


Nazım Hikmet RAN                                                                 

...


Şiir ne güzel! Sevmek ne güzel! Seveni bilmek, seviyi dinlemek ne güzel! 
Ama aslında ne zor bir seviyi anlamak Özdemir Asaf'ın dediği gibi! 


...


Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

                                              Özdemir Asaf


...


Aşk'ı anlamak zor! İyi ki anlatmayı bilen şairler var, şiirler yetişiyor iyi ki yardımımıza!


...

Çocuklar Gibi

Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi

Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Her yere sokulan bir rüzgar gibi

Aşkım iki günlük iptilalardı
Hayatım tükenmez maceralardı
İçimde binlerce istekler vardı
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Şimdi şiir bence senin yüzündür
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Sevgilim, saadet ikimizindir
Göklerden gelen bir yadigar gibi

Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi

                                                      Sabahattin Ali







Şarkıların hepsi Sabahattin Ali şiirlerinden bestelenmiş.


18 yorum:

  1. Çocuklar gibi çok güzel siir. Sezen Aksu'nun yorumu da ayrı bir güzel.. 😊

    YanıtlaSil
  2. Bildiğim şiirler ama böyle dinlememistim hiç sayende dinlemiş oldum :)
    Hayırlı ramazanlar:)

    YanıtlaSil
  3. Şarkıların Sabahattin Ali'nin şiirlerinden bestelendiğini bilmiyordum. Şiirleri böyle dinlemek ne güzel oldu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başka şiirleri de bestelenmiş ama en çok bunları seviyorum ben :)

      Sil
  4. "yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?" Nazım
    "Lavinia" Özdemir Asaf
    "Sabahattin Ali" kalemi güçlü şair ve yazar, ilginç bir hayat hikayesi var. Atatürk için hakaret içeren şiiri neden yazmış ki?
    Ve kocaman teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atatürk için hakaret içeren şiir yazdığını hiç bilmiyordum. Şu an bir soğuma geldi içime. Araştıracağım cidden amacı neydi acaba?

      Ah bu elmalar yok mu? İlk insandan son insana kalan tek şey elma olacak belki de :)

      Sil
    2. Cumhuriyetin ilk yıllarında yarı aydın kesime haklı eleştirileri var. Sinop mapushanesinde yatarken Atatürk'e bir mektup yazıyor, masum olduğunu ve zat-ı alilerinin böyle bir şeye nasıl inanabildiğine şaşırdığını belirtiyor.
      Hangisi doğru bilinmez ancak Atatürk'e hakaretten tam on yıl ceza evinde yatmış bu değerli zat. Benim inancım onun oyuna getirildiği yönünde. Yoksa Atatürk ile fikren çatışmayı gerektirecek bir durum göremedim.
      Sayenizde araştırıp öğreniyoruz biz de işte:)

      Sil
    3. Ben de epeyce araştırdım. Emin olmadım ama oyuna getirildiğine ya da iftiraya uğradığına inanmak istiyorum. Bu kadar harikulade şeyler yazan birinin Atatürk'e saldırmasına el vermiyor gönlüm sanırım. Ben de sizin sayenizde öğreniyorum, araştırıyorum :)

      Sil
  5. Truva filminde (En son Brad Pitt'in oynadığı) Helen (Diana Kruger) endişelenir. benim yüzümden savaş çıkıyor, bırakın geri gideyim, der. Baba, (Peter O'toole) dünya yüzyıllardır pek çok neden için savaştı savaşmaya da devam edecek. Aşk bu sebeplerden en güzeli olur sanırım, der.
    Selamlar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırlıyorum o sahneyi. Hatta o an gıcık olmuştum, onların kıçı kırık aşkı yüzünden onca masum ölecek diye... Ama biliyorum ki aşık olunca dünya yansa umurunda olmaz insanın. Zaten kendi yangınından ötesini görmez bile.

      Sil
    2. Tabi şu gerçeği de biliyoruz. Helen Truva surlarına dayanmak için sadece bahaneydi. :-)

      Sil
    3. Evet Agamemnon zaten kafasına koymuştu Truva'ya girmeye.

      Sil
  6. aaahh ahh muteşem değilmi çok güzel bir paylaşım olmuş .şiirlerin buhallerini koyman çok muazzam .aşırı keyif aldım kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  7. ne güzeeel. bu konu nerden geldi aklına yaaa kii :)

    YanıtlaSil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...