Ne kadar sürer bilmiyorum. Ama umarım hep sürer. Nasıl ulaştık bu yeni "iyi"ye anlatayım.
Önce durdum. Sustum. Uzaklaştım. Kaçtım. Kaçtıkça ayrı düştüm. Anlatamadım. Ne yapsam anlatamadım. Sustum olmadı, kaçtım olmadı, bağırdım olmadı. Boğuluyorum, İMDAT dedim olmadı. Sonra "BİTTİ" dedim. Gerçekten bir şeyler bitti. Onda da bitirdim bir şeyleri. Ama her son, yeni bir başlangıç değil mi?
Son bir gayret! Aklımıza gelen son ortak çareyi de deneyelim, olmazsa herkes kendi başının çaresine bakar dedik. Sorduk, aradık. Bizi dinleyip anlayacak, bizi birbirimize anlatacak birini bulduk. Anlattık. Anlatırken dinledik. Belki de uzun zaman sonra ilk kez duyduk birbirimizi. Ne kadar boğulduğumuzu kalan son nefesimizle anlattık. "Yaşamak", "hayatı paylaşmak", "evlilik", "ebeveynlik", "aşk", "sevgi"... kavramlarından anladıklarımızın ne kadar farklı olduğunu gördük. Ortak bir paydada tekrar buluşup buluşamayacağımızı çözmeye çalıştık.
Anlatmak iyi geldi. Anlamak, anlaşılmak, dinlemek, duymak... Şimdilerde her şey farklı. Daha dingin, daha dengeli, daha bir aradayız. Hâlâ kendimize ait alanlarımız var, hâlâ gidilecek yolumuz var. Bir aradayız ama "bir" değiliz henüz. Zaten "ben" olmadan "bir/biz" olmamalıyız. Birbirimizi dinlemeye, anlamaya, köstek değil destek olmaya odaklandık. Birbirimize özgür alanlar, nefes alınacak molalar veriyoruz. Yapılacakları beraber yapıp keyif almaya bakıyoruz. Yıllardır bilgisayar yüzünden hapsolduğumuzu hissettiğim çalışma odasından çıktık; mutfağı, salonu, balkonu kullanıyoruz. Birlikte kısa, güzel, keyifli zamanlar geçiriyoruz. Kısacası iyi gidiyoruz :) Umarım hep böyle devam ederiz.
Edit: Bugün anneler günü. Aslında hiç sevmem böyle genele hitap eden "özel" günleri. İnsanın annesizliğini, babasızlığını, sevgilisizliğini gözüne sokar tüm medya böyle günlerde. Yine de annemle bir fotoğtafımı ekleyeyim. Onu kaybedeli 14 yıl dolacak 24 Mayıs'ta. Annesizliğe alışılır mı? Hayır ama acısına alışılıyor. Dilerim kaybettiğinizde kendi yaşlılığınızdan onun acısını hissedemeyeceğiniz kadar uzun yaşar tüm anneler.
Müzik güzel, annenizle siz çok tatlısınız. Evlilik hep zor ama oluyor bir şekilde.dilerim hep mutlu olursunuz..
YanıtlaSilAnnem 21 yaşında almış beni kucağına. Bakışlarındaki hüzün çıkmaz hiç aklımdan... Çok teşekkürler güzel dileğiniz için :)
SilO kadar güzel bir yazı ki.
YanıtlaSilMüziğe de bayıldım.
Başınız sağ olsun.
Böyle günleri ben de sevmiyorum .
Kapitalizm bir oyunu .
Sağolun. İlk başta çıkış amacı güzel olsa bile yıllar içinde kapitalizmin oyuncağı olmuş tüm sözümona "özel" günler maalesef.
SilUmarım gönlüne göre olur önündeki günler. Zor bir süreci başarmışsınız gibi duruyor.
YanıtlaSilÇelloyu ben de çok severim..
Selamar,
Selam. Çello çok dinlendirici gerçekten. Evet başaracak gibiyiz :)
SilKonuşmak, içini dökmek iyi gelir insana. Sosyal medyanın dezavantajı da bu, bazen çok abartıyoruz. Herşey gönlünüzce olsun
YanıtlaSilHer şeyin azı karar, fazlası zarar gerçekten. Ne zaman "az" kelimesi gelse aklıma Cem Yılmaz geliyor peşinden:
Sil"Little, little, into the middle" :))))
Anneler gününüz kutlu olsun.
YanıtlaSilUzanıp kapatın gözlerinizi, kulağınızı çello'ya verin. İyi şeyler düşünün, her şey, dilediğiniz gibi olsun:)
Çok teşekkürler Mr. Kaplan :) Eşinizin de anneler günü kutlu olsun, selam ve sevgilerimi iletin lütfen :)
SilHerşey gönlünüzce olsun bundan sonra. Annenize de Allah rahmet eylesin...
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilNe kadar benziyormuşsunuz. Nur içinde yatsın, huzurla uyusun.
YanıtlaSilAslında çok ilginç benziyor oluşumuz. Annemin siyah beyaz bir çocukluk fotoğrafı ile benim aynı yaşlarda çekilmiş fotoğrafım fotokopi gibi ama sonraları fiziksel olarak hiç benzeşmiyoruz epeyce bir süre. Fakat 30'dan sonra ben yine giderek anneme benziyorum. Baktıkça aynaya ve fotoğraflara gülüyorum bu duruma :)
SilAynaya baktıkça anneni görmek de güzeldir belki, belki özlemini daha da katmerlendiriyordur. Bilmem ki, ben hiç benzemiyorum.
SilAma normalde ananeme hiç benzemeyen annem 65 ten sonra birden tıpkısının aynısı oldu. Ben de anneme baktıkça ananemi görüp, o kadar mı yaşlanmış ne araa(?!) diyorum. (Ananem annemin şimdiki yaşlarındayken bana çok yaşlı gelirdi, oysa hiç değilmiş.)
Çello güzeldi. Son paragraftaki iyi dileğin için çok teşekkürler ve amin.
Anneciğin nur içinde yatsın .
YanıtlaSilBir olmak mümkün mü bilmiyorum ama bir arada olmak hep size huzur ve mutluluk versin :)
Handan abla kaybolmakla ilgili yazında "Bir arada olduğumuz sürece kaybolmuş saymıyorum" demiştin. Ben o sözü çok sevdim. Hedefim "bir" olmak değil de kaybolmuş hissetmeden bir arada kalmak :)
Silevlilik yürütülmesi zor ve fedakarlık isteyen bir sözleşme...başarılar dilerim...anneniz nurlarda dinlensin...ben de babamı kaybettim daha çok yeni..öyle zor ve acı ki...kelimeler yetmez anlatmaya
YanıtlaSilYattığı yer nur olsun babanızın da... Sabır diliyorum size ve tüm sevenlerine.
SilNurlar içinde yatsın anneniz.Zor.
YanıtlaSilEvlilikler keşke hep güllük gülistanlık olsa,ama o zamanda pek yapmacık olur galiba. Arada tat tuz ayarlamak iyi gelebilir bazı şeylere.Umarım herşey istediğiniz gibi düzelir.
Evet bazı şeyler arada sırada olunca hayatın tadı tuzu oluyor. İniş çıkışların seviyesini korumak lazım :)
SilBaşınız sağ olsun,bilmem neden yazılarınızdan sanki annenizi daha erken yaşta kaybetmişsiniz gibi hissettim ben hep. Hoş bir annenin kaybı hangi yaşta olursan ol hep erken :( . Bu süreçte sanırım her evlilik bir sarsıntıdan geçiyor. Umarım hepiniz için en iyi yolu bulursunuz.
YanıtlaSilBen 20, kardeşim 8 yaşındaydı annem vefat ettiğinde. Annemse sadece 41. Dediğiniz gibi hangi yaşta olursa olsun bir annenin kaybı her daim erken. Teşekkürler :)
Silhey bu yazı kurgu ama de mi yaaa. annen kıyamam, haklısın hıhım.
YanıtlaSilYoooo kurgu değil :)
Silhımm, o zaman daha keyifli coşkulu anlatcağın günler gelsiiin noluur :)
Sil