Dağ yolunda ilerlerken 3 adımdan oluşan bir hedefim var: sırasıyla ilk taş ev, Efkar Tepesi ve ikinci taş ev. Nihai hedefim 1 saat dolmadan ikinci taş eve varmak - ki ev 5,5 km mesafede -, orda nefeslenip yine 1 saatte aşağıya inmek. Bugün 56 dk.da vardım. Normalde orada 20 dk kadar oturup dinlenirim ama bugün 5 dk nefeslenip döndüm. Toplamda 11km yürümüş 937 cal yakmışım telefondaki uygulamaya göre :)
Çarşamba, Mayıs 20, 2020
Yaşadığını Hissetmek...
Sabah 9'da uyanınca madem erken uyandım yürüyüşe gitmeden olmaz diyerek dağ yoluna vurdum kendimi. Çıkmadan 2-3 ceviz ve 1 küçük muz yedim.
Dağ yolunda ilerlerken 3 adımdan oluşan bir hedefim var: sırasıyla ilk taş ev, Efkar Tepesi ve ikinci taş ev. Nihai hedefim 1 saat dolmadan ikinci taş eve varmak - ki ev 5,5 km mesafede -, orda nefeslenip yine 1 saatte aşağıya inmek. Bugün 56 dk.da vardım. Normalde orada 20 dk kadar oturup dinlenirim ama bugün 5 dk nefeslenip döndüm. Toplamda 11km yürümüş 937 cal yakmışım telefondaki uygulamaya göre :)
Bu yolu keşfettiğim gün aşık oldum Hopa'ya sanırım. O günden beri Hopa gözümde bir başka güzel :) Şu yolda yürürken her mevsim başka bir güzellik sunuyor doğa. İlk gittiğimde böğürtlen zamanıydı, sonraları portakal yedim, mandalina, salatalık, kestane... Sonbaharda renklerine aşık oldum, baharda çiçeklerine! Şimdi dut zamanı geliyor :D Yol boyu bir sürü çeşme var, buz gibi soğuk su! Manzarasını söylemeye gerek yok zaten ❤️❤️❤️
Eve gelip balkonda Evrim'le kahvaltı yaptıktan sonra Arya ile dışarı bisiklet sürmeye çıktık. Malum bugün çocukların sokağa çıkma izni var. Anne-kız 1 saate yakın bisiklet sürdük. Sonra da gelip balkonda ailecek akşam yemeği yedik.
Balkon sezonunu açtığımızdan beri her fırsatta balkondayım. Yemekleri burda yiyoruz, kahvemizi burda içiyoruz. Burda diyorum çünkü şu an bu yazıyı da balkonda yazıyorum :D Yemekten sonra kitabımı alıp balkona kuruldum tekrar :) Biraz okuduktan sonra da blog alemine daldım. Birkaç bloga göz attım, şimdi yazımı yayınlayıp kitabıma geri döneceğim. Dolu dolu geçen, yaşadığımı iliklerime kadar hissettiğim çok güzel bir gündü :) Hep böyle olsun hayat!
Dağ yolunda ilerlerken 3 adımdan oluşan bir hedefim var: sırasıyla ilk taş ev, Efkar Tepesi ve ikinci taş ev. Nihai hedefim 1 saat dolmadan ikinci taş eve varmak - ki ev 5,5 km mesafede -, orda nefeslenip yine 1 saatte aşağıya inmek. Bugün 56 dk.da vardım. Normalde orada 20 dk kadar oturup dinlenirim ama bugün 5 dk nefeslenip döndüm. Toplamda 11km yürümüş 937 cal yakmışım telefondaki uygulamaya göre :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...
Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...
-
Ay saçı burma Uzakta durma Gel ay sevgilim Boynunu burma Dağda duman yeri var Kaşta keman yeri var Yarim benden incinmiş ...
-
"Çok güçlüsün. Ben olsam onca şeye dayanamazdım." O kadar çok duydum ki bu cümleleri... Değilim! Dayanmamak gibi bi...
-
Bir önceki yazımda bahsetmiştim mutfak aşkıma geri döndüğümden. Epeydir uzak kalınca hamburger yapmak için düştüm netteki tariflerin peşine ...
Öncelikle bir Artvin'li olarak henüz Hopa'yı gezemediğim için çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. Umarım her gününüz böyle huzur dolu olur :)
YanıtlaSilİlk fırsatta gelin, beraber gezelim :) Artvin'e ilk gittiğimde şok geçirmiştim, insanlar neden dağın tepesine şehir kurmuşlar bir de il merkezi burası diye. Sonra sonra alıştım o dolambaçlı yola :)
SilÇok sevindim, belli ki Korona günlerini çoktan aşmışsınız:) İki aydır Korona davasına yürüyüş yapamadığım için kilo aldım. Hiç olmazsa bir işe yarasın bu virüs deyip sigarayı bir kez daha bıraktım:) Artvin, Arhavi, Hopa'yı biliyorum. Artvin bir şehir olarak güzel değil ama Hopa'yı severdim. O bölgenin insanları da eğitimlidir.
YanıtlaSilBalkonunuzun da yeri doldurulamaz, o manzara karşısında ne şiirler yazılır ama:)
Hopa'da hiç Corona sebepli ölüm olmadı. Yine de yasaklar uygulandı burda da ama artık herkes sınır noktasına ulaştı sanırım. Bugün bir çok aile sosyal mesafeyi korumaya dikkat ederek çocuğunu sahildeki yürüyüş ve bisiklet yoluna getirdi. Birçok tanıdığım bayramdan sonra görüşelim artık çıldırcaz demeye başladı. Toplumca biraz normalleşmeye ihtiyacımız var. Tabi ki tedbiri elden bırakmadan, mesafeyi koruyarak :)
SilBalkon gerçekten günü kurtarıyor :) Şiir içinse ilham gelmesi lazım galiba, balkon yetmiyor tek başına Mr. Kaplan :D
hopa'yı sevmiştim uzun zaman olsada gitmemin üzerinden ... güzel bir yürüş yollunuz var , eve tıkılmış ve deli gibi yürüyüş yapmayı özelmiş biri olarak azıcık kıskanmış bile olabilirim ... sevgiler.
YanıtlaSilDilerim tez zamanda hepimizin gönül rahatlığı ile yürüyüş yapabileceği günlere kavuşuruz :)
SilDün bizim buralarda cıvıl cıvıldı.Aa n!oluyor, derken aklımıza geldi çocukların izin günü:) Özlüyoruz seslerini.
YanıtlaSilBizde de balkondan arada derede Marmara görünüyor,hayat balkona taşındı.Ama Karadeniz manzarası iç geçirtiyor.Keyfiniz bol olsun.İlkokul ilk yıllarım Artvin'de geçti.Bol yeşili,ve bele kadar gelen karlı kışları,Çoruh üzerindeki sallanan asma köprüleri aklımda.Sanırım çok değişmiştir.
Nasıl mutluydu dün dışarı çıkan çocuklar :) üzülüyorum, en güzel zamanlarında eve kapandılar. Oysa biz onların yaşında eve girmek bilmezdik, hele de güzel havalarda...
SilEski halini bilmiyorum tabi ama son 10 yılda çok değişip geliştiğini söylüyorlar Artvşn'in, özellikle de Hopa'nın :)
Nasıl güzel...! Ben de gitmiş o böğürtlenleri bile tatmış kadar oldum. Ama "sabah 9'da uyanınca madem erken kalktım...." :))))) Sanırım 20 sene falan oldu sabah 9'da kalkmayalı :P Benim için öğlen o saat!
YanıtlaSilCorona yüzünden gece gündüz birbirine girdi bizde. Gece 2-3 gibi yatıp sabah 11 gibi kalkıyoruz. Bazen 8,5 - 9 gibi uyanınca erken geliyor bana :)))
Silmerhaba keyifli bloğunuzun takipçisiyim ben de beklerim sayfama arzu ederseniz sevgilerimle...
YanıtlaSilMerhaba, daha önce de yazmıştım yorum bırakmasam da uğruyorum blogunuza diye. İzle butonuna da tıkladım :) Yalnız naçizane fikrimi belirtmek istiyorum. Blogunuzun genel görünümü biraz yoğun. Girince nereye bakacağımı şaşırıyorum bazen. Biraz daha sade, biraz daha sıralı olsa okuyucular için daha kolay olur takip etmek :) Ama tabi ki blog son derece kişisel bir şey ki sizin gönlünüz nasıl rahatsa, siz nasıl seviyorsanız en güzel o, gerisi fasafiso :)
Sil