Yazamasam... Düşünmesi bile kötü!
Yazdıkça ben oluyorum, yazdıkça beni buluyorum. "Düşünüyorum öyleyse varım." yeterli değil benim için sanırım. Yazıyorum öyleyse varım!
Taslaklara bakıyorum ara ara, bazen dönüp eski yazılarımı okuyorum. Eski yazılardan yeni yerlere varıyorum. Dönüp dolaşıp kendime çıkıyor yollar. Seviyorum.
Bugün hava yağmurlu. Bazı şarkıları defalarca dinlemeyi çok seviyorum böyle günlerde. Belki de yapmamalıyım, hatta kesinlikle yapmamalıyım :D Ama n'apayım sevince tüketene dek duramıyorum. Bugün şanslıyım, Haluk Levent çıktı karşıma. Onu tüketmek ne mümkün! Namümkün!
Bugün de böyle işte :)
Adam onca işinin gücünün arasında talk show yapmaya da başladı. İnsanlığı, cesareti, becerisi takdire şayan. Doksanlı yıllarda, gençken, hep takıldığımız müzikli bir yerde rastlamıştık kendisine. Birkaç kişi yan masada oturuyorlardı. Bizim keyifli hallerimize dayanamadı sohbete geldi, çıktı şarkı söyledi, bizimle dans etti:) Öyle hatırlarım kendisini. Demek ki hep samimiydi. Bozulmadan, hatta üstüne koya koya ilerlemesi müthiş.
YanıtlaSilNe güzel tanışıp konuşmuş, canlı canlı dinlemişsiniz :) Şanslıymışsınız :)
SilDoğru diyorsun, yazmak gibisi yok. Aynen katılıyorum. Haluk Levent düzgün adamdır. Düşüncelerini beğenir ve takdir ederim. Ancak beni ondan uzaklaştıran bir şey var ne olduğunu çözemediğim. Aynı şey Erol Evgin için de geçerli mesela! Yorumu yazarken şarkı ve şovlarını özellikle izlemedim. İzledikten sonra fikrim değişirse tekrar bunu belirtirim:)
YanıtlaSilBen sanırım anladım sizdeki o uzaklaşma hissini. Ben de bazı sanatçılara karşı o hisse kapılıyorum. Bu da biraz elektrik meselesi. Bir şeyler tutmayınca tam olmuyor. Ama en azından Zifiri şarkısını bir dinleyin bu seferlik :)
SilŞarkıyı da dinledim, şimdiye kadar talk show'larını da. Ne bileyim, kendisine ve sevenlerine saygısızlık olmasına ama bir şeyleri eksik buluyorum. Sanki bir yapmacıklık, sunilik buluyorum. Biraz zorlama belki. Yırtınıyor, çabalıyor bir şeyler yapmak için ama bir yere kadar. Üzgünüm:) Sizin benzer hisse kapıldığınız sanatçı kim merak ettim:) Bir ihtimal, ondan hoşlanabiliyor olabilirim:)
SilTeoman ve Okan Bayülgen. Oldum olası ısınamadım ikisine de. Bir yapaylık, umursamaz bir ukalalık. Zevkler ve renkler tartışılmaz denir ya bazen, bu konuda öyle işte :) Hisler de tartışılmaz, içimizden nasıl geliyorsa öyledirler. Sevince severiz, sevmeyince zorla güzellik olmaz zaten :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilTahmin ettim, Teoman diyeceğinizi:) Ama ben severim onu. Okan Bayülgen konusunda hemfikiriz. Bir de "Amca" yani İlhan Şeşen'i severim:))
Sil