Pazartesi, Şubat 28, 2022

Ağaç Ev Sohbetleri #132



Bu haftanın ağaç Ev Sohbet konusu benden geliyor:

Sevdiğiniz bir ya da birkaç atasözünü ve neden o sözü sevdiğinizi paylaşır mısınız? Aklınıza gelirse bir de ilgili anı patlatırsanız tadından yenmez :D

Ben çok severim atasözlerini :) Kesinlikle yaşanmış olaylar üstüne ders alınarak söylenmiş sözler ve hiç sekmeden her defasında tutuyor. 

O kadar çok sevdiğim atasözü var ki yaz yaz bitmez ama en çok kullandıklarımı bırakayım buraya:

  • "Ağaç yaşken eğilir." 
  • "Her şerde bir hayır vardır."
  • "Can çıkar, huy çıkmaz." 
  • "Davulun sesi uzaktan hoş gelir."
  • "Keçinin istemediği ot burnunun dibinde biter." 
  • "Kelin ilacı olsa... "
  • "Öfkeyle kalkan zararla oturur." 
  • "Sakınılan göze çöp batar." 
  • "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır." 
  • "Terzi kendi söküğünü dikemez."
  • "Zararın neresinden dönersen kârdır."

Yukarıdaki atasözlerinin bolluğundan anlaşıldığı üzere benim içimde bir nine hatta bir dede yaşıyor :)))) Kim ne derse desin bence bu atasözlerini her biri altın değerinde, her biri ders olarak okutulmalı okullarda. Mesela "Sakınılan göze çöp batar." sözünün doğruluğu son 2 yılda defalarca kez kanıtlandı. Tüm tedbirleri alıp burnunu pencereden bile uzatmayan tanıdıklarımız 2.- 3.kez Covid oldular. Tabi ki bağışıklığın önemi çok büyük ama işte bağışıklık nasıl kazanılıyor ona bakmak gerek. Çocukluktan itibaren mikroplarla daha çok haşır neşir olmuş kişilerin bağışıklığı daha güçlü oluyor genelde. El bebek gül bebek, pamuklara sarılıp büyütülenler yani çocukluğunda sokakta oynayıp düşe kalka büyümeyenler daha hassas bünyeli oluyor ve en ufak bir şeyde kolayca hastalanabiliyorlar. Bu bebeler büyüyünce çat diye yakalanıyor Covid'e ve bilumum hastalığa bence.

"Keçinin istemediği ot burnunun dibinde bitermiş" sözü kanıtlaması basit olan bir diğer favorim :D Hiç hoşlanmadığınız kişilerle sürekli karşılaşır, yanyana hatta aynı masaya düşersiniz; kendinizi en sevmediğiniz durumların göbeğinde bulursunuz, istediğiniz şeyi elde etmek için keçi gibi dağa tepeye tırmanmanız gerekirken istemediklerini tam dibinizde bitiverir; Hayat size eşek şakası yapar gibi önünüze bırakıverir en sevmediğiniz şeyleri. 

Çok sevip de bir türlü uyamadığım atasözleri de var yukarıdaki listede. Bunların başında "Öfkeyle kalkan zararla oturur" var. "Keskin sirke küpüne zarar" da diyebiliriz. Ben aşırı fevri biriyim ve ne zaman anlık öfkemle kalkıp bir şey yapsam sonunda hep pişman oluyorum. Genelde haklıyken haksız duruma düşüyorum. Her defasında kendimi tutacağım diyorum ama bir şey olunca kesinlikle kendimi tutamıyorum. Ama son zamanlarda bu konuda aşama kaydettim gibi gibi... Bakalım :))

Bu konuda bıraksam sabaha kadar yazarım ama mevzuyu çok uzatmadan sizin sevdiğiniz sözleri öğrenmek istiyorum. Belki arada benim bilmediğim daha yöresel atasözleri çıkar diye heyecanla okuyacağım yazıları :)


27 yorum:

  1. Hepsi çok bilindik ve güzel atasözleri gerçekten. :)
    Öfke konusunda neyse ki öfkemi dışa yansıtmam pek, bu tabii sinirli olmadığım anlamına gelmez, her şeye öfkelenirim aksine. :)) Öfke anında bulunduğun ortamı terk edebilmek önemli, sakinleşene kadar en azından.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derin derin nefes alıp ortamı terk etmek ve sakinleşince geri gelmek en doğrusu ama işte o anda bunu başarmak zor biraz :)

      Sil
  2. Konu çok güzel bende yazmaya çalışacağım.

    YanıtlaSil
  3. Konu sürpriz oldu benim için. Daha önce hiç aklıma gelmemişti. Atasözleri tek cümlede gerçeği ortaya koyuyor. Yıllar süren tecrübenin ürünü tabii. Listelediğiniz bütün atasözlerinin aksini iddia edebileceğim bir yanı yok. Benim ilk aklıma gelen "Ayağını yorganına göre uzat" sözü oldu. En çok hoşuma gidenlerden biri de "Can çıkar huy çıkmaz". "Keçinin istemediği ot..." atasözünde kişilerden ziyade bir yer aradığım zaman aklıma geliyor. Sözgelimi bilmediğiniz bir muhitte eczaneye ihtiyacınız var, sokak sokak gez bir tane çıkmaz karşınıza. Başka zaman aradıkların ya da ihtiyacın olmayan bir sürü şey hemen karşında belirir. Neyse ki artık navigasyon var, Google Amcadan yardım alabiliyorsunuz.

    Bir de youtube reklâmları var. Benim karşıma en çok Hıristiyanlığa davet ettikleri bir reklâm çıkıyor. "Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm...." diye anlatmaya başlıyor saçı sakalına karışmış bir tip. Ya benim bu işlerle alâkam yok, niye dönüp dolaşıp bu reklâmı sokuyorlar araya. Bu gidişle ya para ödeyip Youtube'u reklamsız izleyeceğim ya da Hıristiyan olacağım:)) Yetti gari:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))) Çok yaşayın Mr. Kaplan, sayenizde baya sesli güldüm :)) Ben peşin peşin ödedim parayı, reklamsız izliyorum Youtube'u :D Bu sıralar "Ayağını yorganına göre uzat" atasözümüze uymak pek mümkün değil daha çok "Battı balık, yan gider"i tercih ediyorum :)))

      Sil
  4. Töte giren şemsiye açılmaz da benim en sevdiğim atasözümüzdür. Zira aynen öyledir yani.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ben bunu nasıl unutmuşum :))) Benim favorilerimden biri bu canım Cerenim :)))

      Sil
    2. bu atasözünü ilk defa duydum:)

      Sil
  5. Bende de çok var ama yaa:-) Senin yazdıklarını da seviyorum:-)
    Yalnız Sadece C.'nin yazdığını üç beş yıl önce duymuştum ve hala anlamıyorum tam olarak? Onu bir anlatabilirseniz biriniz pek sevineceğim :-)
    Selamlar, İyilikler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genel olarak "Olan olmuş, biten bitmiş; daha da bu işten ne bi' hayır gelir ne bi zarar" anlamına geliyor :)) Düzeltmeye çalışsan da fayda etmez, olan olmuş artık. Başka anlamlara da gelebilir tabi kullanıldığını yere/olaya bağlı olarak :))

      Sil
    2. Bir işi mahvettiysen daha da zorlama, daha beter edersin demek.

      Sil
  6. Vala şimdi öğrendim:) Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Değişik bir konu olmuş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürekli Deep'le kalıyor konu bulma işi, arada el atmamız lazım :) Sizden de alalım konu yakın zamanda :)

      Sil
  8. artık sirke olmaa limon ol sen dee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Koruk mu olsam acaba? Hani bir ihtimal tatlanıp üzüm olurum sonra :))))

      Sil
  9. ben de pek severim atasözlerini. anneanneciğimin en çok kullandıklarındandı "her gün gelen soğan gibi, ayda gelen doğan gibi"...onu ekleyeyim ben de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzelmiş anneannenizden duyduğunuz söz :D Bu söze yakın bildiğim şu sözler var:
      "Misafirliğin kısası makbuldür."
      "Misafir, 3 gün misafirdir."

      Sil
  10. Ben de severim atasözlerini. Kullandığım da olur epey bir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım ben sadece atasözleri kullanarak rahatlıkla devam ettirebilirim hayatımı :)))

      Sil
  11. Ben favorim olsun istemezdim ama "Aklıma gelen başıma geldi." çok yaşıyorum bu durumu. Yoksa bir deyim mi, düştüm derin kuyulara şu an araştırmaya gidiyorum.
    İş için sıklıkla kullandığım "El elin eşeğini türkü söyleye söyleye arar." var bi de, bu kesin atasözü bence. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "El elin eşeğini türkü çığırarak aramış" sözü de çok doğru bir söz gerçekten :D Bir de "Elden gelen tayın öğün olmaz, olsa da vaktinde gelmez" sözünü hatırladım. Demek ki elden beklentiye girmemek en güzeli :)

      Sil
  12. Yazarken aklıma gelmemişti ama yazınızı okuyunca hatırladım. Bizde de 'Yılanın istemediği ot deliğin ağzında biter' sözü çok kullanılıyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Keçinin istemediği ot"un değişik bir versiyonuymuş :) Paylaştığınız için teşekkürler :)

      Sil

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...