Cumartesi, Şubat 19, 2022

Dün Artık Yok

O kadar kırılgan ki Hayat... Attığımız küçücük bir adım tüm yolu değiştirebilir. Yarın yokmuş gibi yaşamak zor ama dün olmamış gibi yaşayabilsek keşke. Dönüp hatalarımızı düzeltemeyiz. Sadece ders alıp yenilerini yapmaktan sakınabiliriz kendimizi. Aynı şekilde dün başımıza gelenler için bugünü heba etmeye de gerek yok. Dün kızdığımız arkadaşımız / eşimiz / oğlumuz / kızımız / kardeşimiz bugün pişmansa neden affetmeyelim ki? Hatta neden bugüne kendimizi affetmekle ve özgür bırakmakla başlamayalım? Her şey dün oldu ve bitti. Bugün yeni bir sayfa, biz bugün olacaklara bakalım 🙂


"Hayat kısa, kuşlar uçuyor"  - Cemal Süreya

Last but not least:  Aslında her affediş kendimize yaptığımız kocaman bir iyilik. Affetmeyip içimizde tuttuğumuz her kırgınlık, her kızgınlık omzumuzda bir yükten başka bir şey değil. Bırakalım tüm yüklerimizi; hafifleyelim; kanatlanıp uçsun ruhumuz!


16 yorum:

  1. herkes hak etmiyor sanki affedilmeyi, ya da ben beceremiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki herkes hak etmez affedilmeyi ama son noktada onlar hak ettikleri için değil, kendimizi hafifletmek için affetmeliyiz bazılarını da. Benim affetmekten kastım hiçbir şey olmamışçasına yine can ciğer kuzu sarması olmak değil elbet, artık onlara kızmamak, mevzuyu düşünüp düşünüp kendimizi üzmemek, olan olmuş deyip yola devam etmek; içimizde kin, kızgınlık, kırgınlık biriktirmemek.

      Benim asla affedemem dediğim 2 kişi var(dı) hayatta. Birini yıllar önce tamamen çıkardım hayatımdan ve şimdi durup düşününce artık ona kızgın değilim, benim için bir anlam ifade etmiyor. Diğerini ise affedemiyorum çünkü yaptıkları sadece benim değil tüm sevdiklerimin hayatını etkiledi. Onu affetmek onun mahvettiği hayatlara saygısızlık olur. Yine de asla hayatının son yıllarında yapayalnız ve muhtaç kalmasına seyirci kalamam. Bahsettiğim bu kişi dışında affetmediğim kimse yok hayatta. Durup düşününce kimseye karşı kırgınlık ve kızgınlık beslemiyorum ve bu güzel bir his :)

      Sil
  2. Manzara çok güzel. :))
    Dün dünde kalsa gerçekten ama pek olmuyor. Kendimizi de affedebilmeliyiz. :)
    Şiir o kısmını farklı söylüyorum artık, Gönül Dağı' nı izlediğimden beri. "Hayat kısa, Keriman uçuyor." 😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gönül Dağı'nı bilmediğim için Keriman'a Fransız kaldım ama uçsun işte ne güzel diyesim geldi :))

      Sil
  3. doğru affetmek iyi gelir, yükten kurtuluruz, yüreğimizde hayatımızda temizlik yapmanın yollarından biri, zen ve buda düşüncesi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Temizliğin her türlüsü yaparken zor ama bitince bir ferahlık geliyor insana :))

      Sil
  4. Neyi affettiğimiz önemli olsa da affetmek büyük erdem 🙏☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Affetmek zor ama geçmişe değil geleceğe bakabilmek için gerekli :)

      Sil
  5. En sondaki not o kadar haklı bir ifade ki... Bunu öğrenmem biraz zaman aldı ama öğrendim. :)

    YanıtlaSil
  6. bak geçen sen demiştin, kıymalısını da yaptım, yazdııım :)

    YanıtlaSil
  7. "Tanrım kötü kullarını
    Sen affetsen ben affetmem
    Bütün zalim olanları
    Sen affetsen ben affetmem." Kulağımda Bergen'in sesi...
    Şimdi Bergen'in hayatını az çok biliyor olmalısınız Mrs. Kedi. Onca acıdan sonra nasıl affedip yüklerini hafifletecekti bu hanımefendi, bana söyler misiniz?

    Ben geçmişte kızdığım veya bana kötülük yapanları pek kafaya takmam şahsen. Affetmeyip intikam almaya çalışmam. Verdiğim en büyük ceza, onları benden mahrum etmek olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mr. Kaplan, bazı şeyleri affetmek neredeyse imkansız. Nasıl affetsin Bergen o insanlık dışı yaratığın yaptıklarını? Asla affedemeyeceğimiz şeyler var ki dilerim kimsenin başına gelmesin. Ben daha çok günlük hayatta karşılaştığımız ufak tefek şeylerden bahsetmiştim. Dost kazığı, kabalık, düşüncesizlik vb. Affederim derken de içimizde kin beslemeyelim, olmuş bitmiş deyip yolumuza devam edelim, olaylara takılıp kendimizi üzmeyelim demek istiyorum. Tabi ki "Gel canım benim, sen bana istediğini yap, ben seni yine affederim" tavrı takınmak mümkün değil. İncil'de geçen "Bir yanağına tokat atana diğer yanağını çevir" muhabbetini asla desteklemiyorum :)))

      Kendimizden mahrum bırakmanın en büyük ceza olduğu konusunda size kesinlikle katılıyorum.

      Sil
  8. Ben unuttuğum için affedecek bişey kalmıyor sanırsam. Hehehe zayıf hafızanın işe yaradığı tek şey :D

    YanıtlaSil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...