Salı, Mart 01, 2022

Öpüşme



2022'nin ikinci kitabı da bitti sonunda. "Öpüşme - Metafizikten Erotiğe", Adrian Blue tarafından yazılmış 240 sayfalık bir kitap.  Kitabın ilk iki bölümü sıkıcı hatta yer yer rahatsız edici ama 3.bölümde işler biraz ilginçleşiyor. Bu bölümde yazar çok bilindik masallar üzerinden öpüşme temelinde toplumsal kadın ve erkek rollerini irdeliyor; Uyuyan Güzel'den Kurbağa Prens'e, Güzel ve Çirkin'den Eros ve Psyche aşkına bir sürü hikayeye değinerek toplumsal beklentilerden ve kadın-erkek arketiplerinden bahsediyor. Kitabın sevdiğim tek bölümü bu kısım oldu diyebilirim. 

Yazar, biraz ilginç olan üçüncü bölümden sonra değişik kültürlerde/ülkelerde öpüşmenin selamlaşma olarak kullanım şekillerinden bahsediyor. Sonrasında ise kitap sinemadaki öpüşme sahnelerinin tasvir ve analiz edildiği bir çeşit tez yazısına dönüşüyor maalesef. Bir noktadan sonra sürekli tekrarlanan benzer sahneler bir süre sonra sıkıcı hâle geldiği için sayfalara şöyle bir göz gezdirerek geçtim hızlıca. Genel olarak yazarın uslubunu sevdiğimi söyleyemem; beklentimi karşılamakta hayli yetersiz kaldı. 

Kitaptan birkaç alıntı paylaşmadan geçmeyeyim. Danimarkalı felsefeci Kierkegaard'ın "Diary of the Seducer" adlı eserinde geçen şu cümle bir öpüşün nelerle kıyaslanabileceğini düşündürtüyor insana:

"Beni, cennetin denizi öptüğü gibi sükûnetle, çiğin çiçeği öptüğü gibi yumuşak ve sessizce, denizin ayın yüzünü öptüğü gibi kutsalca öptü."

Aşkın kimyasal bir tepkime olduğunu ve geçiciliğini anlatan şu satırların da gerçeklik payı yadsınamaz bence:

"... evrimin bizi, çift oluşturmaya özendiren, doğuştan alışkanlık yapan kimyasal maddelerle donattığını ileri süren birden fazla insanbilimci var ama bu maddelerin ömrü 18 aydan 4 yıla kadar sürüyor. Boşanmaların çoğu dördüncü yıldan sonra gerçekleşiyor."

Daha önce başka bir yerlerde 4. ve 8. yılların ilişkilerdeki zor yıllar olduğunu okuduğumu hatırlıyorum. Yani bu bilgi ikinci kez çıkıyor karşıma. Aşkın beyin kimyasının değişmesine sebep olduğu ve bu etkinin ortalama 3 yıl olduğunu gösteren çeşitli araştırmalar mevcut. Kitabın kısa da olsa bu konuya değinmesi ilginçti.

Kitabın içinde yer yer sevdiğim bölümler, çeşitli eserlerden hoş alıntılar olmakla beraber anlatım genel olarak beklentimin altındaydı. Çevirinin az da olsa negatif bir etkisi olabilir diye düşündüm ama bence asıl sıkıntı konunun çok tek düze bir bakış açısıyla ortaya konmuş olması. Sonuç olarak okumasam da olurmuş dediğim bir kitabın bitmesine sevindim.

Gelsin yeni kitaplar :) 

9 yorum:

  1. saool, bakarım buna da, ayrıntı nın ve metis in bu tür kitaplarını kaçırmam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap bana gönüllü çalıştığım kültür merkezinin yeni yıl hediyesiydi ve ismini görünce çok merak etmiştim ama pek umduğum gibi çıkmadı pek. Aynı seride "Flört" isimli bir kitap var, onu da merak ettim ama elim almaya gitmedi henüz.

      Sil
  2. Anlattıklarınızdan anladığım, boş bir kitap olduğu. Aşkı öpüşmeye hapsetmek ne kadar doğru? Elini tutmak, sesini duymak, bunları geçtim hayalini kurmak bile insanın kimyasını bozar. Aşka kesin bir ömür biçmek konusunda da o kadar emin değilim. Sözgelimi platonik aşklar ya da kavuşmayla neticelenmeyen aşklarda süre olmayabilir. Aşk kavuşmayla neticeleniyorsa o zaman daha önce ifade ettiğim üzere ya sevgiye dönüşüyor ya da nefretle sonuçlanıyor. Bu çerçevede kitabın muhtevası benim düşünceme pek uymadı Mrs. Kedi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediklerinize katılıyorum Mr. Kaplan :) Kitap bana da pek hitap etmedi. Aşk bitince her şey bitmiyor tabi ki. Eğer karşılıklı saygı ve uyum varsa birliktelik devam ediyor. Kavuşamayıp da bitmediği sanılan aşklar, yaşanılıp tüketilmediği için bitmemiş kalıyor bence. Yaşansa onlar da biter :)) Süre konusunda ise 3 aşağı 5 yukarı kitaba katılıyorum sizden farklı olarak :) Bence aşkın ömrü maksimum 3-5 yıl çünkü bu süre zarfında öğrenilecek her şey öğrenilmiş oluyor ve merak duygusu bitip her şey tahmin ve elde edilebilir olunca aşk da bitmiş oluyor. Geriye kalan sevgi iyi bakılıp korunursa sonsuza dek devam edebilir :)

      Sil
  3. ayol dün yorum yapmıştım, burda blogunda gördümdü yorumumu, dün gece ilk yorum olaraktan :) bu kitabı alırım, ayrıntı ve metis in bu tür bütün kitaplarını alıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep, yorumun yine spam olmuş. Yorum sekmesinden bakıp yayınladım. Geçende de böyle olmuştu hem benim blogda hem de Mr. Kaplan'ın blogda. Sebebi ne acaba?

      Sil
    2. hımm, bunu başka bloglarda da duymuştum, demek ki bana da oldu veya sana da, oluyordur bişeyler bilemiyorum, blogger hataları, geçer yakında :)

      Sil
  4. Şimdi bi kararsız kaldım, okusam mı okumasam mı diye ama ilginç kısımlar da var gibi, düşüneyim, indirime girerse bir şans verebilirim bence. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginç kısımlar var ama dediğin gibi indirimde alınabilir belki :)

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...