Pazartesi, Nisan 12, 2021

İnanç

Ramazan deyince aklıma ilk gelen şey yıllar önce İstanbul'da bir camide gördüğüm "Ey oruç, tut bizi!" mahyası. İşin özü bu cümlede saklı bence. Olay aç kalmak, oruç tutmak değil; kendimizi tutmak. Hırslarımızdan arınmak; elimize, dilimize, nefsimize hakim olmak. Hayatımızdan fazlalıkları atıp asıl önemli olanlara daha çok yer açmak. Oruç tutmak için kendimizi sıkmak değil, orucun bizi tutması için teslim olmak. 


Küçükken 30 ramazan oruç tutardım. Hatta bir ramazan başladığım 5 vakit namaza tüm yıl devam etmiştim. O yıl içimde hissettiğim maneviyatı bir daha asla hissedebileceğimi sanmıyorum. 10-12 yıldır oruç tutmuyorum. Mümkün oldukça kendimi tutmaya çalışıyorum. Ne kadar başarılı olduğum tartışılır tabi. Son 2-3 yıla kadar iyiydim de 33 sonrası sallantıda biraz. Oruç tutmadığım gibi artık din de tanımıyorum. Deistim diyebiliriz. 

Beni geçip asıl mevzuya gelirsek, tutulan oruçların boşa gitmediği, zihinlerin ve nefslerin terbiye edildiği, tutanla tutmayanın kutuplaştırılmadığı, kul hakkının yenilmeyip aksine asıl sahibine teslim edildiği, sözde değil özde ibadet edilen bir ramazan olur umarım. Tüm kalpten inananlara hayırlı ve huzurlu bir ramazan ayı dilerim.

14 yorum:

  1. Eski Ramazanları hatırlıyorum, her şey ne kadar incelikliydi. "Sözde değil özde ibadet edilen bir ramazan olur umarım" demişsin ya ne kadar doğru.. kişi oruçlu ama ağzına kadar kötülükle dolu :/ Din kendimiziz, ben de bunu bilir bunu söylerim. <3

    YanıtlaSil
  2. Cerenin sayfasında yorumunuzu okumuştum.Kalbin kutbu sağlam ise pusula doğru yöne dönüyor bir zaman sonra.Hayırlı ramazanlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de tek gerçek pusula içimizdeki ses. Dinlemeyi öğrenmek gerek :)

      Sil
  3. Oruç tutmak beni huzurlu ve mutlu kılıyor. Bütün bir senenin koşturması bitip sanki duruluyorum :) Ama artık öyle abuk haller aldı ki şova dönüştü. Bir de diyetisyenler zırtlayıverir şimdi, sanki dün oruç tutmaya başlamışız gibi fetva vermeye başlarlar:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de küçükken hissederdim o huzuru gerçekten :) İftarın getirdiği mutluluksa bambaşka :D Yolda bir yerlerde kaybettim bir şeyleri sanırım. Oruç tutarken herkesin sahur alışkanlığı farklı oluyor. Biz hep kahvaltı yapardık anneannemle. Kızarmış ekmek, az peynir, haşlanmış yumurta, sıcak süt. İftara kadar yeterdi :) Makarnalar, börekler hatta sulu yemek yiyenler bile var ki ben ilk duyduğumda inanmamıştım :)) İftarda ise orucunu açıp çorbasını içer, ara verip namazını kılar, sonra yemeğe devam ederdi anneannem :)

      Sil
    2. Ben de sahurda kahvaltı severim. Bizim ailenin büyük anneannelerinden birisi sahurda yemek yer, sonra yerde yatıp yuvarlanırmış, yer çılsın yine yiyeyim diye :D İftarda da çok yiyemem öyle. Onun için lokantaların iftar programlarına hiç katılmam, getirdiklerinin çoğu israf oluyor bende :)

      Sil
  4. Okulu bitirip meslek hayatına atıldığım ilk günlerde yaz mevsimine rastlamıştı ramazan. Sabah ekiplere görevlerini dağıttıktan sonra geniş şantiye sahasında işlerin peşinde koşturuyordum. Biraz da tecrübesizliğimden olsa gerek, orucu bahane eden işçiler gözümün önünde işi sabote ediyor, kâh namaz kılacağım, kâh yoruldum diyerek canımı sıkıyorlardı. İlk gün böyle geçti. Akşam vakti arkadaşlara beni de kaldırın yarın sahura dedim. İnancım gereği değil, sadece işçilerin haklı olup olmadıklarını bizzat görmek, yaşamak istiyordum. Sahur vakti yediğim yemekleri unutamam hâlâ, öyle zengin bir menü vardı ki. Üstelik aşçımız da çok hünerliydi. Sabah kalktığımda müthiş enerjik hissettim kendimi. Akşamın nasıl olduğunu anlamadım. Gün boyunca orucun verdiği halsizlik ve yorgunluktan şikayet edenlere cevabım hazırdı, "Ben de oruçluyum." Bu müthiş bir vicdan rahatlığı sağlamıştı bana. O ramazan ayında ilk gün hariç, kalan 29 gün boyunca oruç tuttum sadece bana orucu bahane etmesinler diye.

    Belirttiğiniz gibi oruç, sadece nefis terbiyesi olarak anlaşılsa saygı duyarım. Fakat genel olarak ramazan deyince oruç, oruç deyince dua, sahur ve iftar geliyor akıllara. Oysa sadece belli bir süre aç kalmak anlaşılmamalı bence. Yalandan, hakaretten, hak yemekten, dedikodudan, çamur atmadan, hırsızlıktan, şiddetten, gösterişten kaçınmalı ki, inansak da inanmasak da bu aya saygı gösterip güzel anlamlar yükleyebilelim canı gönülden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en gıcık olduğum şeydir, oruç tutup "Niyetliyim, hiç halim yok" ya da "Açlıktan başım ağrıyor, sinirlerim tepemde." vb yakınmalar. Orucu kim için tutuyorsun? Madem oruç tutarken işini savsaklayacak ya da sinirliyim diye gönül kıracaksın, tutma! Aynı şeyi sigara içenler için de düşünüyorum. İkide bir sigara molası vermek, sigara içemeyince sinirlenip sağa sola sataşmak... Her ikisi de aynı benim nazarımda.

      Sil
  5. İnanç ya da inançsızlık sorun değil de inançlı olup gereğini yerine getirmediği için çok yoğun suçluluklar yaşayanların durumu fena.... Bir de herkese kendinin en inançlı en bilgin olduğunu kanıtlamaya çalışan akılsız fetvacıların üzdüğü insanların....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Candan ötem, bilir misin ben "Huşû" kelimesini çok severim. Yapılan ibadet can-ı gönülden, aşkla, sevgiyle yapılırsa, "huşû" içinde yapılırsa amacına hizmet eder bence. Yaptığım şey bana o hissi vermiyorsa Allah katında da çok anlamı olacağını sanmıyorum ama tabi bu konularda uzman değilim :) İnançlı olduğu halde yapması gerekenleri yapmadığı için suçluluk duyan birinin hali gerçekten üzücü. İnandığı halde yapamıyorsa bir sebebi vardır mutlaka ve hoşgörüleceğini de bilmesi gerekir aslında. Yukarıda elinde sopayla bekleyen bir yaratıcı fikri beni güldürüyor. Hem "O her yerde, içimizi dışımızı biliyor" diyoruz, hem de içten içe bizi anlamayacağından, kabahat bulacağından korkuyoruz. Ne yaman bir çelişki! Aslında evren o kadar büyük ve biz o kadar küçüğüz ki! Onun bize değil, bizim ona ihtiyacımız olur ancak. Hatta daha da ileri gideceğim: Biz kimiz, neyiz ki onun bizim yaptığımız ibadete ihtiyacı olsun, yapmayınca bize kızsın, bozulsun? Bu yüzden suçluluk duymak yersiz bence :) Ama ne sen ne ben anlatamayız bunu kimseye. İnsanın kendisi bulmalı doğru cevapları :)

      Sil
  6. geçen yıl tam tuttum orucu da bu yıl gün aşırı tutuyorum, pandemi korkusundan, bağışıklık düşmesin diye, güçlü olmak lazım. öğretmenler aşı oluyor ya, sen oldun mu aşı yaa?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk dozu oldum. Biontech. 11-18 Mayıs arası 2. dozu olacakmışım. İlk gün kokum kütük gibi oldu, midem bulandı, başka etkisi olmadı.

      Sil
    2. Canım benim hadi şifa olsun.. ben de bu cumartesi olacağım biontech..

      Sil

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...