Haftanın konusu Deep'ten geldi:
"Sevgi elde edilir mi, kullanılır mı, paylaşılır mı?"
Sevgi deyince herkesin anladığı şey az da olsa farklı nedense. Deep, "Belki de insan sayısı kadar farklı sevgi türü vardır: şefkatli, bağımlı, özgür, tek taraflı..." demiş yazısında. Bir de çeşitli yüzleri vardır demiş: tutku, ihanet, romantizm... "Sevgi" kavramını tüm duygular için genel bir çerçeve kelime olarak görmüş sanırım. Bu bakış açısına pek katılmıyorum.
Biz Mr. Kaplan ile daha önce bir çok kez tartıştık aşk - sevgi kavramlarını. "Sevgi" deyince benim aklıma bencilliğin tam tersi olan bir fedakarlık hali geliyor. Bence gerçek sevgi, gerekirse kendini hiçe sayıp her koşulda her şeyden önce sevilen kişinin mutlu olmasını istemek. "Sevdiğim mutlu olsun, benimle olmasa da olur", "Oğlum/kızım iyi olsun, beni aramasa sormasa da olur" diyebilmek sevgi benim için. Yani olay "ben" değil, tamamen "o" demek sevgi. Eğer tutkudan, ihanetten, bahsedeceksek işler değişir. Bunlar "aşk"a dair kelimeler bence. Aşık olanın sözündür "Ya benimsin, ya kara toprağın". Bu noktada bu söze bakışımı netleştirmem gerek sanırım. Kesinlikle öldürmek, kendinde öldürme hakkını görmekten bahsetmiyorum tabi ki. Demek istediğim aşık kişi, aşkının başkasıyla olmasını görmek istemez. Kavuşamıyorlarsa da ayrılık acısını karşılıklı çeksinler ister. Yoksa asla "ya bana yar olur ya da öldürürüm" gibi saçma sapan bir bakış açısını desteklemiyorum tabi ki.
Konuyu toplayacak olursam - becerebilirsem - sevgi karmaşadan uzak, durağan, güvenli, sakin bir limansa aşk, tutku dolu fırtınalı bir denizdir diyebilirim.
Gelelim sorularımıza;
"Sevgi elde edilir mi?" Edilir ama kalıcı olmaz. Zorla güzellik olmaz denilir ya, aslında olur da yatsıya kadar yanan yalancının mumu gibi çok uzun dayanmaz. Yani sevdiği kişiyi elde etmek için olmadığı biri gibi davranan kişi amacına ulaşır ama sonsuza dek olmadığı biri gibi davranamayacağı için bir noktadan sonra o sevgi de kaybolmaya mahkum olur. Sevgi organik olarak kendiliğinden var olunca sürekli ve değerli olur.
"Sevgi kullanılır mı?" Evet maalesef kullanılır. Çok seven tarafın sevgisi illa ki kullanılır. "Annem, bana hiç kıyamaz. Ne istesem yapar." ya da "Eşim ben ne istesem alır/yapar. Bir dediğimi ikiletmez. Beni hiç üzmez." gibi cümleler ne kadar masum(?) görünse de aslında daha çok sevenin kim olduğunu da gösterir bir anlamda. Yine de bunlar en masum "kullanım" şekilleri ki bir de hiç masum olmayan, aksine çok acımasızca olan "kullanım" şekilleri vardır sevginin maalesef. Bir tarafın gözü sevgiden kör olmuşken diğer taraf o sevgiyi lime lime eder, gözünü kırpmadan her zerresini kullanır, hunharca harcar o sevgiyi de seveni der.
"Sevgi paylaşılır mı?" Bu soruya bakış açısına göre farklı cevaplar verebiliriz. Sevdiğimizi paylaşmaksa söz konusu olan biraz zor. En sevdiğimiz arkadaşımızı başkalarıyla paylaşmak da zor gelebilir mesela. Ama söz konusu aynı kişiyi canımızdan çok sevmekse paylaşabiliriz o sevgiyi. Mesela evladımızı canımızdan çok severiz ve isteriz ki herkes onu canından çok sevsin, gözünden sakınsın. Kısacası nereden baktığımıza ve kimi sevdiğimize göre değişebilir paylaşma mevzusu :))
Eminim ki herkesin konuya bakışı çok değişik olacak ve her ses ufkumuzu açıp yeni düşüncelere salacak zihnimizi. Hadi yazın hemen siz de, bekliyorum hevesle :)
Aynı fikirdeyim.. Sevmek derin ve zamanla da zenginleşen, gelişen bir duygu. :) Yıllar içinde sevmek kelimesinin gerçek anlamına yaşayarak varıyor insan. <3
YanıtlaSilEvet sevgi zamanla yerleşen, oturan, olgunlaşan bir şey. Tanıdıkça sevdim denilir ya, gerçekten de zaman gerekir sevginin yeşermesi, büyümesi, iyice yerleşmesi için bazen <3
SilSondan başlayayım. Bu Oya Bora'ya ne oldu, bu şarkıyı Goran Bregoviç'ten araklamışlar ama orjinalinden güzel geliyor bana. Sonra yokoldula, Goran dizden kurşunlattı mı ne oldu, gypsy'lerin sağı solu belli olmaz :))))
YanıtlaSilSevgi aşk ve tutku konusunda ne kadar konuşursak konuşalım, şu gerçeği gözardı edemeyiz; sevgi bu dünyayı döndüren tek güç. Buna saf sevgi ve yakınlaşma ihtiyacı gözünden bak, delilik dediğimiz aşk gözünden bak, bedensel tutkular gözünden bak, değişmez. Sevmek ve sevilmek hepimizin biricik, yek ve tek amacı.
oya bora son albümlerini 2014'de yayınladılar. dinlemediysen öneririm, çok güzel şarkılar var, yine müthiş yorumlarla. Bora, biliyorsundur, incesaz ekibinde bu arada :)
Silhttps://www.youtube.com/watch?v=Q_7jIreGqtM
Silbu şarkıları son albümden. hem konuyla da ilgili :)
Oya&Bora'yı çok severim ben, arabada çalmak için hazırladığım karışık listede her daim 3-4 şarkısı olur.
SilKesinlikle haklısın sevgi olmasa dünya dönmeye devam etse bile insan yaşamı tez zamanda son bulur. Varlığımızın en çok ihtiyaç duyduğu şey belki de sevmek ve sevilmek dediğin gibi candan ötem <3
Şule, paylaştığın şarkılarını daha önce dinlememiştim. Alıştığım Oya&Bora tarzından farklı geldi biraz. Galiba eski şarkılarını daha çok seviyorum ben :)
SilBen bir tek bu şarkılarını biliyorum :)))) sonrasında hiç rastlamamışım demek ki, hakikaten tek şarkıyla patlayıp aynı hızla yokoldular sanıyordum!
SilC, Oya&Bora muhteşem ikili olmaya devam ediyorlar.. bildiğim kadarıyla reklam, dizi, film müzikleri gibi bazı şeyler üretiyorlar. Oya zaten animasyon, film seslendirmeleri yapmakta. Bak onların son hali :) https://www.youtube.com/watch?v=VvnPvNVrm4M&t=29s
YanıtlaSilAaaa çok şaşırdım! :) Gece gece neler öğrendim ne güzel!
SilSevginin kullanımı konusunu ben pozitif manada düşündüm. Karşılıklı, tatmin edici , gönül rızası taşıyan bir kullanım. Böylesi bir kullanımda taraflardan birinin gönlüne hüzün damlası düşmez. Diğer türlü istismar, suistimal gibi kavramlar giriyor ki işin içine sevginin fıtratında bunlara yer olmadığını , dolayısıyla bu halde bahsedilen duygu durumundan "sevgi" olarak bahsedilemeyeceğini düşünüyorum. Bu halden sevgi diye bahsedilmesi olsa olsa kavram kargaşasıdır bana göre.
YanıtlaSilTek tarafın çok sevdiği ve çok sevdiği için ses çıkarmayıp ezildiği ilişkilerde sizin dediğiniz gibi suistimal ve istismara gidiyor mevzu. Karşılıklı sevgi söz konusu olunca bunlar asla olmaz, olmamalı tabi ki. Gönül rızası ne güzel sözdür değil mi :)
SilSanırım biz bir noktaya geldik Mrs. Kedi:) Gerçekten de derin ve karışık bir konu sevgi, aşk kavramları. İyisi mi ben siz sevgiden bahsettiğinizde aşk diyeyim, aşktan bahsedince sevgi:) Sürpriz bir kararla biraz sonra Ankara'ya doğru yola çıkıyoruz. Diğer sohbetleri pek okuyamadım. Dönüşte sizin yazınızı ve diğerlerini bir kez daha okumayı düşünüyorum. Evet, evet derin bir konu bu:)))
YanıtlaSilİyi yolculuklar dilerim Mr. Kaplan :)
Sileveet, bencesi de sevgi, kendin için değil karşıdaki için bir eylem :)
YanıtlaSilBence de aşk "ben" demekse sevgi "o" demek :)
SilŞarkı çok güzell. Şarkıyı ilk keşfettiğim zamanlar bıkana kadar dinlemiştim sonra tabii bıktım ve nadiren dinler oldum. :)
YanıtlaSilŞimdi görmek ve dinlemek iyi geldi.
Sevgi için zaman gerekir.
Çok doğru. Kesinlikle katılıyorum. :))
Ben de bıkana kadar dinliyorum şarkıları sonra da pişman oluyorum keşke böyle tüketmeseydim güzelim parçayı diye :))
SilSana katılıyorum. Çocuklarımız için özellikle bu şekilde düşünürüz, onlar bizi aramasa, sormasa da severiz. Benim çocuğum yok ama iki yeğenim var, aynı bu şekilde düşünüyorum. Bir de en güzel ve çıkarsız, menfaatsiz sevgi bir kediye, köpeğe duyulan sevgi bence. :)
YanıtlaSilGerçek sevgi kesinlikle fedakarlık gerektiriyor. Ama hiçbir karşılık beklemeden sevmek zor. Mutlaka bir beklenti içine giriyoruz. :)
YanıtlaSil