Çarşamba, Eylül 15, 2021

Dev Bulutun Ardı

Hayatla arama giren dev bulutun ardından selamlar...

Bazen blogu ağlama duvarına çevirdiğim için kendime çok gıcık oluyorum. "Aman bu KuyruksuzKedi de hep mızmız, hep ağlak.." gibi olacak diye yazmak istemiyorum. Düşünüp pozitif bir şeyler bulmak, "an"a odaklanmak, bir şeylere tutunmak istiyorum ama...

İyi değilim. Mutlu değilim. Olamıyorum. Hissetmem gerekeni hissedemiyor, hissetmemen gerekenlerden kaçamıyorum. Zorluyorum, çok zorluyorum. Elimden geleni yapıyorum. Düşünmüyor sadece yaşıyorum ama bir an durunca kaçtığım her şey üstüme üşüşüyor. Eziliyorum bu ağırlığın altında. Geçecek deyip duruyorum. GEÇMİYOR! 

Kendimi kandıramıyorum artık. İyi rolü yapmanın anlamı yok. İyi değilim. Yakın zamanda iyi olacağımı da sanmıyorum.



34 yorum:

  1. Sevgili Kedim bütün bunları Rabbine anlattın mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dürüst olmam gerekirse çok uzun süredir yukarıyla iletişim kanallarını kapattım. Anlatmaya, sormaya, içten içe bildiğim cevapları dinlemeye gücüm yok. Oturup düşünmeye bile gücüm yok. Sadece kaçmak istiyorum.

      Sil
    2. Dunyaya çok dalıyoruz bazen içinde olduğumuz zamanlar da kolay değil yukarıda değil şah damarımızdan daha yakın olduğunu bile unuturuz Rabbimizin.
      Ana kynaktan güç alamazsa insan nasıl ayakta kalabilir ki,bence bi dene.
      Belki de ruhun Rabbini veya Rabbin seni özledi ki her yolu kapatıp kendisine yönlendirmeye çalışıyor.

      Sil
    3. Ben hep yukarılarda bir yerde ama aynı zamanda tüm varlığıyla tam dibimizde olduğunu düşünürüm yaratıcının. Nerede acaba demeye gerek kalmaz gerçekten görmek, bilmek, konuşmak isteyen için. Ama dedim ya işte ben bir süredir görmezden, duymazdan geliyorum. Hazır değilmişim gibi geliyor henüz yüzleşmeye. Annem için de aynı şeyi yapıyorum. Düşününce yokluğu o kadar acıtıyor ki, o acıyı hissetmemek için bir zamanlar yaşadığını bile düşünmüyorum annemin. Ama dedim ya kaçmaktan, kendimi kandırmaktan, iyiyim demeye çalışmaktan yoruldum. Kendimi salıp düşeceğim yere, belki de ihtiyacım olan şey gerçekten yere düşmek. Belki o zaman gelecek duymam gereken asıl cevaplar.

      Sil
    4. InşaAllah.. Biz burdayiz elimizden bir şey gelirse çekinme,yalnız delsin asla💛

      Sil
  2. Bi'tanem.... Bu akşamı bir edeyim, hep aklımdasın 2 gündür konuşamadık, akşama seni birer bardak şarap ve pijamalarla ekran karşısına rica ediyorum.
    Ay töbe töbe yukardaki yorumun resmen cehennemlik versiyonunu yapmışım şimdi fark ettim :))) Kusura bakma Kiremithanem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorun değil Ceren hanım sorunlara yaklaşım ve çözme usulleri çoktur bilirsin💛

      Sil
    2. Candan ötem, iyi değilim. Çok yoruldum kendimi kandırmaya çalışmaktan :( hadi dediğin an kamera karşısında olurum <3

      Sil
  3. paylaşmak iyidir. buraya yazmayıp da ne yapacaksın? bizim de çare olacağımızdan değil de sadece yazmak bile insana iyi geleceğinden... bir de bazen hayatı akışa bırakmak gerekir. yol kendiliğinden çizilir. düşünerek basit problemlere çözüm bulunduğunu deneyimledim ben. daha büyükleri için biraz zamana biraz da düşünmeyip sadece yaşamaya ihtiyacın vardır belki :) ve tüm bu zor zamanlarda müzik dinle hatta söyle avaz avaz. bana hep çok iyi gelmiştir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şarkılar da iyi gelmiyor artık :( hepsi içimde bir tele dokunuyor ve her tel ayrı ayrı acıtıyor. Radyo dinlemek iyi geliyor bugünler. Hatta her boşlukta Modern Sabahlar dinleyerek geçiriyorum günü.Destepin için çok teşekkürler. Sevgiler...

      Sil
  4. Sabahtan beri bir şey yazsam mı deyip duruyorum. Bir yanıyla da aşacağından eminim. Dev bulutun ardı sana kara geliyor belki ama... güneş de çıkabiliyor. Sadece C. ve Sevgili Şule! Görünce ikisini içim rahata erdi, yaz o zaman dedim şimdi:) Yoksa elimin tornavidası ile bulaşacatım mevzuya az daha, oysa durum hamur işlik:) Seviyoruz seni biricik KuyruksuzKedimiz, hep seninleyiz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dev bulutun ardı bir çeşit Araf gibi. Bulutu kenara çekecek gücüm yok, arkasında saklanıyorum. Sevildiğimi hissetmesem devam edemem sanırım. Yazdığım andan beri hem burdan hem de mail ile ulaşan yanımda olup sevildiğimi hissettiren arkadaşlarım olduğu için hâlâ devam edebiliyorum belki de nefes almaya. İyi ki varlar, iyi ki varsınız...

      Sil
  5. Sanırım herkes aynı durumda şu aralar. Yazdığın her şeyi hatta fazlasını ben de hissediyorum. Ne film, kitap, müzik hiç iyi gelmiyor bir boşluk niye hissi. Ama yaşam devam ediyor inşaallah geçecek bir gün. Atlatırız diye düşünüyorum bir şeylere sarılmak gerek ama neye onuda bilmiyorum. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben epeydir bir şeylere sarılmaya çalışıyorum ama bu daha da yorucu. İçimden gelmedikçe hiçbir şey yapmamaya karar verdim. Varsın bomboş geçsin zaman.

      Sil
  6. Merhabalar.
    Şu anda herkesin kendisiyle hayatı arasında adeta (dev bulut) berzah dediğimiz bir engel yerleşti ve bizlere nefes aldırmıyor. Ben de blog sayfamı bir ağlama duvarına çevirmemek için o kadar çok gayret gösteriyorm ki, anlatamam. Hatta hazırladığım bir yazıyı yayınlamaktan son anda vazgeçtim. Ancak, ben kendimi avutacak bir şeyler icat edebiliyorum. Bu konuda ben bir mucidim. Siz de gayret gösterin ve kendinizi çok iyi tanıyorsanız, acıyı tatlı yaşatacak fırsat ve imkanları bulabilirsiniz. Bu durumlarda önemli olan acıyı tatlı söylemek, ya da yaşamaktır.
    Böyle zamanlardaki rahatsızlığımızın en büyük ilaçlardan biri de seyahat etmektir. Seyahat etmek öyle iyi geliyor ki, haftalarca yaptığınız mücadeleden sonuç alamıyorsunuz, ama bir günlük de olsa kısa bir seyahat sonu çok iyi oluyorsunuz.
    Bazı durumlarda insan o kadar çok zor durumda kalıyor ki, isyanları oynamaya başlıyorsunuz. Böyle durumlarda ben hemen TRT belgeseli olan "Avrupalı Müslümanlar" belgeselinin içinde en çok beğendiğim Danimarkalı müslüman "Abdulvahid Pedersen"in müslüman olma hikayesini izler ve dinlerim.
    Cenab-ı Hakk, hiçbir kuluna çekeceğinden fazla yük yüklemesin, zor durumda olan kullarına rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Biz hep Cenab-ı Allah'ın rahmet sıfatını vefat etmiş yakınlarımıza göstermesi için dua ederiz. Oysa Yüce Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatları hem bu dünyada, hem de ahirette tecelli eder. Şimdi ben birine Allah sana rahmetiyle muamele eylesin desem. O zat-ı muhterem hemen "ben daha ölmedim" diyecektir. Başınızı ağrıtmak istemediğim için kısa keseceğizm. Sürç-ü lisan ettimse affola.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yolculuk kesinlikle iyi gelir ama maalesef tek başıma gitme ihtimalim yok şu an için. Anne olmak, eş olmak, öğretmen olmak... Ben olmak için vakit yok pek.

      Bahsettiğiniz belgeseli merak ettim. Az sonra arayıp bahsettiğiniz bölümü izleyeceğim. Asla başımı ağrıtmıyorsunuz, bilakis boş durmaktan çıkarıp düşünmeye sevk ediyorsunuz. Çok teşekkürler. Selamlar, saygılar...

      Sil
    2. Bahsettiğiniz bölümü izledim. İlginç bulmakla beraber maalesef aynı coşkuyu içimde hissedemedim. 5 vakit namaz kılınan, oruç tutulan, kurban kesilen, Kur'an okunan bir evde büyüdüm. Hatta üniversite yıllarıma kadar her yıl oruç tutup Ramazan boyunca namaz kıldım. Daha önce bir yazımda yazmıştım, namaz kıldığım süreçte seccadenin üzerinde göz yaşları döktüğüm çok oldu. O zamanlar yaşım küçük olduğu için anneannem o halimden korkmuştu. Anlatması uzun sürecek bir sürecin sonunda inancın ve ibadetin sadece yaratıcı ile benim aramda olduğu, ne şekline ne de adına benden başka kimsenin karar veremeyeceği sonucuna vardım. Her dinin mensubuna saygı duyuyorum ama ben dinlere inanmıyorum. Adına ne dersek diyelim bir yaratıcı var ama ona ulaşmak için bir din seçmek gerekli değil. Durup sadece onu düşünmek ve dinlemeye hazır olmak yeterli.

      Sil
    3. Merhabalar.
      "ama ben dinlere inanmıyorum." cümlenizi okuyunca, o belgeselin sizi heyecanlandırmayacağını anlamış oldum. Ben şu anda 67 yaşındayım ve beş torunu olan bir dedeyim. Bir yaratıcının varlığına inanıyorsunuz ancak, onunla sadece düşünme yoluyla irtibata geçileceğini düşünüyorsunuz. Bu da çok iyi bir durum. En azından bir yaratıcının varlığını kabul ediyorsunuz. Yani sığınacağınız bir dayanağınız olmuş oluyor. Peki bu kadar şeyi (bizler dahil) yaratan bir yaratıcı varsa, bizleri neden uyduruk dinlerle muhatap ediyor, her birimizin her gece rüyalarına girerek bu alemin, eğer varsa öbür alemin ne olduğunu ve bizlerden beklentisinin ne olduğunu bizlere açıklasa da bizler de şu uyduruk safsatalardan kurtulsak olmaz mı? Eğer, gerçekten bizlere bir peygamber göndermişse, bunu da bizlerle paylaşsın. Yani insanları doğru yola davet etmek için peygamber göndermeye gerek yok sanıyorum. Her birimizle ayrı ayrı görüşüp bizlerden eğer varsa beklentisini talep edebilir. Bizler de kendisine taleplerimizi iletebiliriz. Ben kendisiyle konuşmayı ve görüşmeyi çok arzu ediyorum. Ancak, kendisiyle bir türlü transa geçemedim. Ne namaz kıldığım yıllarda, ne de şimdilerde. Peki nasıl olacak? Eğer gerçekten bu uçsuz bucaksız kainatı ve alemleri yaratan bir Allah (yaratıcı) varsa, bizlerle görüşmesi gerekir.

      Ben de yıllar sonra bu iman ve inanç konusunda düşüncelerim değişti. Kaç yıldır kıldığım namazı terk ettim. Oruçları tutup, kurbanı kesiyorum. Neden mi? Oruç tutmayı sevdiğim için, ama kurbanı başka bir amaç için kesiyorum, aslında herkesin neden kestiği gibi. O kurban kesenlerin çoğunun neden kurban kestiğini yıllarca mezbahalarda gördüm. Bir çoğu hiç Allah'ın rızasını gözettiği için değil de, kurbanı yokmuş demesinler diye, bir de bir yıllık etini derin dondurucularda saklamak için.
      Bu mevzular derindir. İçinden çıkamayınca, tövbe ediyor, tekrar inanç ve imanıma geri dönüyorum. Şu anda elimde kaynak kitaplar var onları okuyup incelemeye devam ediyorum. Aslında rahmetli Y.Nuri Öztürk konuyu çözdü ama, taşlanmaktan korktuğu için düşüncelerini alenen açıklayamadı. Sürçülisan ettimse affola.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    4. Yıllar önce sormuştum: "Neden bizi bu uyduruk dinlerle muhatap ediyorsun ya Rab?" diye.

      Cevap:

      "Efendim? Neden insanların çıkarttığı safsatalardan beni mesul tutuyorsun?" olmuştu.

      Anlayacağınız öylesine kudretli bir varlığın böyle şeylerle ilgisi olamayacağını bilmemiz gerekiyor. Aamir Khan'ın Pk filmini izlemenizi tavsiye ederim. Sonuna doğru çok güzel bir konuşma yapıyor Aamir Khan dinler hakkında. Dinleri kendi dünyevi çıkarlarına alet eden kişilere prim yapma şansını vermek insanlığın en büyük hatası. Durup gözümüzü, kulağımızı ve kalbimizi açarsak doğru cevaplar için sözümona dinlere ve din adamlarına gerek kalmadığını kısa sürede anlayabiliriz bence. Bu sözlerimin gönülden iman eden, gerçek inanç sahibi insanları üzmesini asla istemem. Sadece kendi düşüncelerimi dile getirmek istedim.

      Sil
    5. PK filminin en etkileyici sahnesinin linkini buraya bırakıyorum ama filmin tamamını izlemenizi çok isterim.

      https://www.youtube.com/watch?v=bog57nu6pAo

      Sil
    6. Merhabalar.
      Linkten söz konusu filmin finalini izledim. Şimdi şöyle bir durum var ve benim işte bu durumu aklım almıyor. Bir Tanrı var. Ve bu Tanrı her şeyi yaratmış. Böyle bir Tanrı yeryüzünde yarattığı insanlara, hayvanlara zulmedilirken, böyle bir zulme nasıl müsaade eder? İşte filim burada kopuyor. O zaman Tanrı hiç yok demek gerekiyor. Ben de böyle düşünüyorum. Önce Tanrı var mı yok mu? Bunu kesinleştirmek gerekiyor. Eğer Tanrı varsa, yarattığı insanları, uydurulan din ile sömürülmesine razı gelmez ve devreye girerek bu durumu düzeltmesi gerekirdi. O zaman peygamberlerin tebliğ ettiği din var ve bu din de kullarına Allah tarafından gönderildi. Kur'an'daki tüm anlatılar, böyle bir Allah'ı doğruluyor. Çok zor ve içinden çıkılmaz bir durum. Allah yar ve yardımcımız olsun ve bizlere doğru yolu göstersin ve bu yoldan bizi ayırmasın. Bana göre ya Kur'an'ın anlattığı gibi bir Allah var, ya da hiç bir şekilde bir Allah, ya da Tanrı yok. Şimdilik ben böyle düşünüyorum.
      Yorumumu okuyup, cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    7. Recep Bey, samimiyetinize ve iyiliğiniz güvenerek yazıyorum.

      "Böyle bir Tanrı yeryüzünde yarattığı insanlara, hayvanlara zulmedilirken, böyle bir zulme nasıl müsaade eder?"

      Demişsiniz ki bu insanlığın Tanrı'nın varlığı ve dinler konusunda takıldığı en temel sorun zaten. Bu soruya cevap "özgür irade" kavramı ile veriliyor genelde. Yani Allah her şeyi yarattı ve gerisini insanın özgür iradesine bıraktı. İkide birde müdahale edecek olsa insan değil kukla olurduk diye açıklanabilir.

      Kur'an ve içindeki her şeyi doğru kabul ettik diyelim. Ne değişiyor dünyada Kur'an'daki Allah maddesel varlığa bürünüp zülme engel oluyor mu? Hayır. E sözleri ile doğruyu gösteriyor, Müslüman olan kötülük yapmaz diyeceksiniz belki. Kötülük yapmamak ve doğruyu bulmak için müslüman olmak şart mı? Değil. Bakın söz konusu inanmaksa, insan kimseye ihtiyacı olmadan inanabilir. Doğru yolu bulmak içinse içimize dönüp bakmak yeterli. Bir dine ya da din adamlarına ihtiyaç yok. Ama bu noktada yine tekrarlamak istiyorum ki herkesin fikirlerine ve inancına tartışmasız saygı duyuyorum. Bu konuyu uzun uzun tartışmak isterim aslında. Açık fikirli olmak önemli.

      Sil
  7. Birden aklıma geldi, sana nasıl gelir bilmem ama bana iyi gelir, deli düşüncelerimi hizaya sokar. Caz sever misin onu da bilmem. Ne bilim işte sevdiği insanlara kıyamayan, onlara gelen bana gelsin diyen de biriyim. Bir link bırakıyorum. Belki birazcık da olsa iyi gelir diye, belki iteler negatifleri bir kenara doğru, bir nefes aralığı açar belki. Öyle işte.:)

    https://www.youtube.com/watch?v=cCrojEBu7wI

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne iyi gelmiş aklına! Caz'ı çok severim. Şimdi çok uzak gelen zamanlardan birinde İstanbul'da Galata kulesinin orada bir Caz Bar'a gitmiştik, ömrümün en güzel gecelerinden biriydi. Çok teşekkürler.

      Sil
    2. Rica ederim, sevindim:) O zaman ardına da şunu ekleyelim.:)

      https://www.youtube.com/watch?v=7R_Qk1AN5S4

      Sil
  8. Bu kez önceki yazına istinaden bir radyo linki bırakıyorum, bu zamandan tüymek istersen 1930'lara kadar yolu var, canın hangi ülkeyi kaç yılını seçerse anında oradasın, ipler tümüyle senin ellerinde:)


    https://radiooooo.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm gün 30lardan 40lara ordan 50lere 60lara gittim döndüm. Teşekkürler

      Sil
  9. Geçenlerde bir arkadaşın, psikoloğa gitme zamanınızın geldiğini nasıl anlarsınız diye blr paylaşımı vardı 🙏 Belki yardım almak blr çözüm olabilir 🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lise yıllarımdan beri giderim ihtiyaç duydukça.Geçen yıl aile terapisi aldıktan sonra bakış açım değişti maalesef. Güven duygumu yitirdim. Yine de belli olmaz, her an fikrim değişebilir.

      Sil
  10. Bir yanım sizi bu ortamdan çıkarabilmek için çözüm önerilerimi içeren uzun bir yorum yapmak isterken bir yanım da anlatacaklarımla haddimi aşacağım korkusunu taşıyor Mrs. Kedi. Sadece şu kadarını söyleyeyim: Sizi tam olarak anlayabilecek kişi kendinizden başkası değil. Bu bakımdan kafanıza takılan her ne ise en iyi çözümü de kendiniz bulacaksınız. Bence şükretmek çözüm değil, yaşamdan beklentilerinizi ne kadar küçültürseniz mutlu anlarınız o ölçüde çoğalır. Yatırım tavsiyesi değil:)
    Umarım tez zamanda üstesinden gelir, doyasıya felsefe tartışırız sizinle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mr. Kaplan, asla haddinizi aşmış olmazsınız,ne derseniz başımın üstünde yeri var. Bir bilseniz neler diyorum ben de kendime bu durumdan çıkmak için... Beceremiyorum. Elbet geçecek demekten de yoruldum. Geçmesini beklemekten de yoruldum. Bilmiyorum işte. Sadece iyi hissetmiyorum kendimi bir süredir.

      Blofunuzda önerdiğiniz kanal gerçekten çok güzel. Fırsat buldukça açıp izliyorum bir video. Bu hafta için seçtiğimiz Ağaç Ev konusu da çok güzel. Yazmak istiyorum ama bakalım :)

      Sil
  11. Bunları yazabiliyor olmak aslında ne kadar çok iyi olmak istediğinin kanıtı. İyi olmak istiyorsun. Ama her zaman iyi olamıyoruz. İyi hissetmem lazım diye kendimizi zorluyoruz ve zorladıkça daha da dibe batıyoruz. İyi olmak nedir inan bende bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum her zaman iyi olmak zorunda değilim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok istiyorum ki iyi olmayı... Ama beceremiyorum. İyi hissetmiyorum, istemek yetmiyor. Kesinlikle her zaman iyi olmak zorunda değiliz, haklısınız.

      Sil

Pazar Mesaisi ve Kendine Ait Bir Oda

Öğretmen olmak bazen eve sınav kağıtları ile gelmek, bazen gönüllü etüt yapmak, bazen gönüllü gözetmen olmak, bazen hem ana-baba olmak manas...