Perşembe, Nisan 30, 2020

Dünya Caz Günü ve 16 Gün / 16 Yazı - Son 2 Gün

Bugün Dünya Jazz Günü! 

Jazz ve blues seviyorum. Öyle ya da böyle, bir yerlerde "What A Wonderful World" dinlemeyen yoktur sanırım. Louis Armstrong ve Ella Fitzgerald'ın düetlerini çok seviyorum. Aşağıdaki şarkıda adımın(?!)  geçmesi de ayrıca mutlu ediyor beni :P

"Dream A Little Dream of Me"

15. Günün Sorusu:

Distopik hikayeleri aratmayacak günlerdeyiz. Biraz bu ruh halinden sıyrılmak gerek. Senin ütopik hikayen ya da  dünyan nasıl olurdu bilmek isterim. 

Bu soruyla daha önce de karşılaştım ama cevap kafamda bir türlü netleşmiyor. Ben genel anlamıyla fazla realist - karamsar da diyebilirsiniz - olduğum için ütopya değil distopya konusunda daha başarılıyım. Ama ille de ütopya kuracaksak temel taşı adalet olan bir ütopya kurgulamak isterim. Herkes hayata eşit şartlarda başlamalı. Herkes yeteneği, isteği doğrultusunda devam edebilmeli. Herkesin seçme şansı olmalı. Herkes ihtiyacı olan sağlık desteğine ücretsiz ulaşmalı. Her işte kişinin rızası ilk ölçüt olmalı. Toplumun ortak kararıyla belirlenen olmazsa olmaz ve zorlu işler dönüşümlü olarak yapılmalı. Başkasının hakkına, bedenine, hayatına kasteden en ufak suç bile göz ardı edilmemeli. Bir de Corona sayesinde önemini bir kez daha anladığımız üzere tüm evlerde bahçe/balkon/teras olmalı. Mutlaka her yerde kocaman yemyeşil parklar olmalı. Sokaklarda kullanıma açık, bisikletler, patenler, scooterlar hatta denizde tekneler olmalı :D Aklıma gelenler bu kadar. Düşünsek neler neler çıkar da asla gerçekleşmeyecek ve düşündükçe mevcut dünyadan iyice  soğumama sebep olacak güzel hayallere dalmak istemiyorum şu anda.

16.  Günün Sorusu:

Son gün, yazı yazdığın, aynı sorulara birbirinden farklı cevaplar okuduğun günler nasıl geçti, sana iyi geldi mi? Meydan okuma nasıldı merak ettim. 

Harika bir meydan okumaydı :) Karantina sürecinin yazma açısından en verimli günleri oldu. Her gün yazmaya, yazamasam bile yazılanları okumaya çalıştım. Epey de iyi idare ettim :D Öncelikle Ezgi'ye ve bu meydan okumaya yazarak ya da okuyarak, yorum bırakarak katılan herkese çok teşekkürler :)

Meydan okumanın son yazısını da güne yakışır bir Elvis şarkısı ile bitirelim:

Can't Help Fallin' in Love with You


8 yorum:

  1. 15.Günün sorusuna verdiğin cevap çok güzeldi. Meydan okuma performansını kutluyorum. Düzenli yazı girmeye alıştırdıysa ne ala. Sevgiler selamlar 😊🤚

    YanıtlaSil
  2. Ah keşke gerçek olabilme ihtimali olsa bu hayallerimizin ama.. Biz yine de umut etmeye devam edelim bakalım, daha güzel günlere🌸 Kapanış şarkısı da çok yakıştı bu güne :)

    YanıtlaSil
  3. Şarkılar çok güzeldi.
    Bir de kuyruksuz kedi ismi yıllar önce 3-4 yaşlarımdayken bizim bir kedimiz vardı .
    Ne oldu hatırlamıyorum ama kedinin kuyruğu kopmuştu .
    Çok yaramaz bir kediydi .
    O kedi aklıma geldi .
    İsminizi çok sevdim.
    Hayırlı ramazanlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok seviyorum kuyruksuz kedi ismimi :)
      Çok teşekkürler :) size de hayırlı ramazanlar.

      Sil
  4. Şarkıların kopardı beni Mrs. Kedi. Jazz, blues, Louis Armstrong ve ütopik hayallerine fonda eşlik eden "Dream A Little Dream of Me" Hayır, sana katılmıyorum, ütopya konusunda da hayli başarılısın. Olsun varsın, olmayacak olsun, bazen hayali bile mutlu ediyor insanı. Yazını bir gün gecikmeli okudum, Jazz Günüymüş ne güzel, bugün de 1 Mayıs, caddede müzik sesleri sonuna kadar açılmış gecenin onunda, özgürlük şarkısını söylüyor Zülfü'nün bestelediği. Bekliyorum arkasından "Hasta Siempre" gelecek diye. Gelmediğine seviniyorum zira göz pınarlarım dolmuş yine.Eşim dalga geçecek benimle:)
    Ve final Elvis,"Can't Help Fallin' in Love with You" daha ne olsun, sen çok yaşa:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mr. Kaplan, hani gözleri kör olanların diğer duyuları daha fazla gelişir ya... İşte biz de aslında hayati olan dışarı çıkmak, yakınlık kurmak, sosyalleşmek gibi ihtiyaçlarımızı köreltmeye çalıştıkça hislerimiz, duygularımız derinleşiyor. Hiç olmadığı kadar coşkuyla kutluyoruz 23 Nisan'ı, 1 Mayıs'ı... Her şeyin önemini daha derinden hissediyoruz. Hayallerimiz, isyanlarımız, umutlarımız, umutsuzluklarımız... Tüm duygularımız ve düşüncelerimiz daha coşkulu. Kör olmuş ama körelmemiş gibiyiz. Yorumunuzu okuyunca hemen açıp dinledim Hasta Siempre'yi :) Şansıma arkasından yine çok sevdiğim başka bir parça daha geldi: "No Habra Nadie" by Concha Buika. Bugün İspanyolca'dan devam edelim bence :)

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...