Bir Yıldızın Hikayesi blogunun sahibesi Sibel Yıldız'ın da dediği gibi ben de uzun zamandır mim okumamış ve cevaplamamıştım. Bu mim iyi geldi :)
Evet. Paylaşmak için yazıyorum ve yorumlar bana iyi geliyor. Bazı durumlarda sadece yalnız olmadığımı hissetmek bile iyileştirici oluyor. Yorum yapan biriyle tamamen zıt fikirlerde olduğumuzda da kaliteli tartışmalara her zaman varım. Takip ettiğim bloglara da yorum yazmaya çalışıyorum sık sık.
Soru 2. Yorum geldiğinde iade-i ziyaret yapar mısınız?
Benim yazımla alakalı tek kelime yazmadan sadece kendi blog tanıtımını yapmaya çalışan "Benim bloguma da beklerim" minvalindeki yorumlar hariç yazıma anlamlı yorum bırakan herkesin bloguna mutlaka iade-i ziyaret yaparım ve ilgimi çeken yazılarını okuyup yorum bırakırım.
Soru 3. Okumadan yorum bırakıldığını ya da hızlıca göz gezdirildiğini hissettiğiniz olur mu?
Evet oluyor. Olabilir de. Bu çok normal. Kimsenin her yazdığımı ciddiye alma zorunluluğu yok tabi ki. Okuyup geçebilir, yorum yazmayabilir ya da üstünkörü bir şeyler yazabilir rahatlıkla. AMA evet kocaman bir AMA öyle yapan biri de hiç utanıp sıkılmadan "Benim bloguma da beklerim" yazmasın lütfen. Sen beni kaale almazken ben neden seni alayım ya? Tüm blogları gezip aynı mesajı copy-paste yapanlara katlanamıyorum.
Soru 4. Önünüzdeki yazıyı okuduktan sonra o yazıya gelen diğer yorumları da okur musunuz?
Tabi ki okurum hatta araya kaynayıp yorum yapanla tartışmaya bile girebilirim :D
Soru 5. Yazınıza gelen yorumları cevaplar mısınız?
Eski yazılarıma bakıyorum ara sıra. Nedense cevaplamadığım yorumlar olmuş. Sanırım ruh halim cevaplayamayacak kadar kötüymüş. Ama uzun zamandır her yoruma cevap vermeye çalışıyorum. Gözümden kaçan olduysa da af ola.
Soru 6. Yorumları biriktirip hepsini aynı anda mı açarsınız? Neden?
Mail olarak gelince hemen okurum yorumları ama cevap vermek için rahat olacağım bir anı beklerim. Yani genelde birikmiş oluyor yorumlar. Ama bir yazının yorumlarına cevap vermeden yeni yazı yazıp yayınlamıyorum.
Soru 7. Yazıyı okuduğunuz halde yorum bırakmadan ayrıldığınız olur mu?
Oluyor çünkü ne yazacağımı bilemediğim anlar oluyor.
Soru 8. En az ve en fazla yorum alan paylaşımlarınız hangileri hatırlıyor musunuz?
Maalesef hatırlamıyorum.
Soru 9. Hiç yorum almayan yazınız oldu mu?
2000li yılların başlarından beri 2-3 farklı blogum oldu. İllaki yorum almayan yazım olmuştur.
Soru 10. Daha önce hiçbir etkileşimde bulunmadan, tesadüfen tek bir yorumunu okuyup beğenerek takibe aldığınız biri oldu mu?
Evet oluyor. Bazen kendi blogumda bazen başka bir blogda yorumunu okuyup takibe aldıklarım oluyorum sık sık.
Soru 11. Size göre yorum bırakmada en iyi ve en sürekli olan bloglar hangileri? (En az üç isim veriniz.)
Her blogu okuyup her yazıya yorum bırakan deyince aklıma ilk gelen Deep tabi ki. Onun dışında Mr.Kaplan'ın verdiği isimlere katılıyorum :)
Bu güzel mim için Bir Yıldızın Hikayesi - Sibel Yıldız'a teşekkürler :)
Sevgili Manxcat😊, mimi yaptığın için çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Soruları hazırlarken bu kadar katılım olacağını beklememiştim doğrusu. Gerçekten de mim yapmayı özlemişiz. Cevapların çok net, çok gerçekçi. Önemli mesajlar içeriyor. Bu seriyi özellikle blogun yeni açanların okumasını çok isterim. Zira yazılmamış nezaket kurallarını öğrenmek uzun zaman alabiliyor. İyi hafta sonları diliyorum. En iyi dileklerimle 😊🤗🤚
YanıtlaSilBen teşekkür ederim mim'i hazırlayıp paylaştığın için 😊 Ben bu yorumlarla ilgili bazı konularda biraz köşeliyim. Belki de daha rahat olmak lazım ama mizaç değişmiyor kolay kolay 😁 İyi hafta sonları dilerim ben de 🙋🏻♀️
Silhiç etkileşim almadan uzun zaman yazmıştım, sanırım bu konu benim için herkesten farklı bir yerde. :))
YanıtlaSilAslında bu yorum işi blogların içeriğiyle de alakalı biraz. "Tamamen kendim için yazıyorum, günlük tutuyorum, kimsenin bir şey demesine ihtiyacım yok" mantığıyla yazılan bloglara saygı duyuyorum tabi ki. Orda amaç paylaşmak, okunmak, dönüt almak, yalnız olmadığını hissetmek vb. değil. Zaten kendi için yazıyorsa yazan kişinin özel alanına girip okumak bana mantıklı gelmiyor, o rahat rahat istediği gibi yazsın kendi için. Bir de "Ben paylaşayım, okuyanlar olsun ama her kafadan bir ses de çıkmasın" diyenler var ki işte orada benim biraz kafam karışıyor. Hem paylaşmak isteyip hem de kimse bir şey demesin istemek garip geliyor biraz. "Ben anlatayım, içimden çıksın ama sonra millete cevap vermek, dert anlatmak ya da yazdıklarımı açıklamak/savunmak zorunda kalmamayayım" mantığı olabilir. Ya da bambaşka bi'şeydir yorumların kapalı tutulma sebebi. Bilemiyorum. Zaten hep yazıyorum, benim pek empati yeteneğim yok yani mutlaka benim anlayamadığım bir şeyler vardır :)
Siltam olarak o ya da bu diyemiyorum. yorum almayınca bunu fark etmiyorum, ama birileri gelip bir iki cümle yazınca, senin dediğin gibi duygularımı-düşüncelerimi paylaşınca çok mutlu oluyorum. hele bloglarını sürekli ziyaret ettiğim insanların yorumunu alınca tanıdık sevdiğim biri evime gelmiş gibi seviniyorum :)
Silben son zamanlarda öyle yoruma kapalı bir blog yazıyorum, nedeni benim için şu, hakikaten o konularda başkalarının fikrini almadan kendi kendime kendi içimdeki doğruya ulaşabilmek. bu tabii ki çok nadir başarabildiğim bir şey ama başarınca dünyalar benim oluyor, kimsenin etkisinde kalmadan çözdüm diyorum. Çünkü diğerlerinin fikirlerine aşırı önem veren ve bu nedenle boğulabilen biriyim, bu huyumu tedavi ediyor yorumsuz yazmak. Ama bazen de (çoğu zaman da) aynı konu üzerinde dönüp durduğumu çözemediğimi görüyorum tabii. Bazı insanlar çok güzel ışık tutabiliyor ve senin belki 20 yazıda çözebileceğin bir meseleyi çözüveriyorlar. Ama işte sadece onlar yazsa.. Bazen de bir sürü yargılama, müdahale, istenmediği halde fikir verme de oluyor..
SilO nedenle keyifle konuşacağımız tartışacağımız konuları Kontrollü Çılgınlıklara ayırdım, kendi meselemi kendi yerime, şimdilik çok iyi gidiyor.
Belki bu nedenle de olabilir yoruma kapalı bloglar. Meselesini kendi içinde çözmek istiyor olabilir yazan kişi.
Bir de mesela Elizabeth de bunlardan biri, kıyıp da yorum bırakamadığım bloglar oluyor! O kadar iyi yazmış ki, zaten üstüne bir söz söylemek gereksiz. Öyle blogların yoruma kapalı olması açık olması okuma oranını hiç değiştirmez bence :)
Canım Ceren'im, Mr.Kaplan'ın mim.inde senden bahsettim, takip ettiğim tek yoruma kapalı blog diye :) Ama dedim dayanamıyorum özelden yazıp yine de rahatsız ediyorum, candan ötem sağolsun kızmıyor dedim :)) Açıkladığını sebepler çok mantıklı. Ben de benzer şeyler tahmin ediyorum. Bir de senin iki blogun olduğu için yazacaklarını ikiye ayırıp yazıyorsun anlattığın gibi yani yorum yapma ihtiyacımızı karşılıyorsun bir şekilde :) Diyecek söz bulunmayacak kadar güzel yazılara da hiç bişey yazmazsak sahibi nasıl bilicek öyle düşündüğümüzü diye endişeleniyorum. Ama zaten herkes okunmak ve karşılık almak için yazmıyor senin de anlattığın gibi :)
Silcanım c., her yorumun beni mutlu ediyor, burada yazdıkların da etti :) ben de genelde içime içime söylediklerimi blogda paylaştığım için çok yorum yapılacak bir şey olmuyor sanırım. ama ben de bloguma beklerim herkesi çünkü zeytin ağaçları bence de çok önemli :))
SilKıymetli yazınızı okudum. Bence de zeytin ağacı daha çok dikilmeli ülkemizde. Ben de bloğuma beklerim.
YanıtlaSil:))))
Var ya şimdi anladım :))) Canımsın Cerenim, çok seviyorum <3 <3 <3
SilAldığım en bomba yorum bu yeminle!!! Tüm gün anlamayıp az önce bir anda dank etmesi de ayrı komik oldu :))) Hâlâ gülüyorum ya :)))
SilVallahi ben de yersiz kaçtı galiba diye silmeye gelmiştim :))) gülmene sevindim.
SilEspriyi anlayınca çok güldüm :)) Sonra bir posta da "nasıl o kadar geç anladım, jetonum kaç köşeli acaba?" diye güldüm :)))
SilBu aralar yorumlara cevap konusunda pek tembellik yapıyorum, çok geç cevap verince görülmüyor diye üzülüyorum sonra :)
YanıtlaSilBazen bazı kimselerin sadece ben gidip yorum yapınca gelip yorum yaptıklarını fark edip onlara yorum yapmayı kestiğim olmuştur. Ne bileyim,kompleksliyim belki de. Hatta severek takip ettiğim blogları takibi bırakmışlığım bile var sırf bana bir kere bile gelip yorum yazmadıkları için.
Bazen yoruma yazacak bir şey bulamayıp sessizce ayrılırım, başka bir gün gelir yazarım yorumumu.
Yorum yazarken veya cevaplarken çok dikkatli olmaya çalışırım. Yazıya yorum yazarken başka yorum yazanları üzmek istemem örneğin.
Benim de en sevmediğim yorunlar bana da beklerim cnm lı yorumlar. Bir de bazen adresini ekler oraya sanki göremiyormuşum gibi. Bunu yaparken bari bi özgün yorum yazsa, o da yok, kopyala yapıştır eklemiş herkese.
Yorum konusu ince iş :)
Valla seni okuyup yorum yapmayanın kendi kaybı Handan. Hem de ne kayıp!
SilBen güne ilk iş sevdiğim Bloggerlar yeni yazı yayınlamış mı diye bakarak başlıyorum. Yazıyı okurken de yoruma yazacaklarımı unutmam inşallah diye diye okuyorum :)) Fotoğraflarına ayrı, şarkı fallarına ayrı bayılıyorum, en severek okuduğum ve okurken içimi ısıtan 3 blogdan birisin <3 <3 <3
O kopyala-yapıştırcılara ayar oluyorum ben zaten. Kendileri okumadığı için bizim de başka bloglardaki yorumları okuyup yaptıkları şeyi anlamayacağımızı sanıyorlar. Ama en son birine verdim ayarı daha da uğramıyor :)))
yani sen yirmi yıldır blog mu yazıyon ooo amaniin, blogspota ne zaman geçtiin :)
YanıtlaSilBaşladığımda 2005 falandı sanırım. Üniversitedeydim. ankira.com diye bir site vardı; o zaman yazdığım fantastik hikayelerimi, şiirlerimi falan orda yayınlıyordum. Hatta yaz yaz diye peşime düşen takipçilerim vardı :)) O site kapanınca açtım blog. Öykülerim kaybolmasın diye açmıştım ama hepsini taşıyamadım bloga maalesef. WordPress üzerinde bir blogum vardı ilk zamanlar sonra bloggera geçtim. Blogger üzerinde şu an 3 farklı blogum var.
Silöbür bloglarını bilmiyoruz o zamansa de mi yani :)
Sil"Hakkımda" kısmına tıklayınca görülüyor diğer iki blogum, bir de arkadaşlarımla ortak açtığımız fitizbiz.com var. wordpress üzerinden olan artık yayında bile değil sanırım.
SilBeni de sizin gibi en çok yedinci madde yoruyor. Yazıyı okumuşum, okuduğumu hissettirmek istiyorum ama bunu yorumla değil başka bir yolla yapmalıyım. Yani yazı yorum istemiyor. Yazsam saçmasapan bir yorum olacak, yazmasam geldiğimden haberi olmayacak. Çok ikircikli bir durum bu.
YanıtlaSilBu yüzden yapılan yorumların çoğu gerçekçi gelmiyor bana. Hep bir sığlık, yüzeysellik var. Katılmış olduğum bu mim bu fikrimi biraz daha perçinledi.
Gerçekçi yorumlar diliyorum. ��
Zoraki yazılan yorumlar anlaşılıyor tabi ki ama gerçekten içten geleni samimiyetle yazınca sığlık hissi olmuyor bende. Sırf bi'şey yazayım hissiyle yazınca samimi olmuyor, o konuda haklısınız.
SilBazen benim yazıma yorum yapan birinin bloguna gidiyorum iade-i ziyaret için, son yazısına yazacak bir şey bulamıyorum. O zaman geriye doğru gidiyorum blogda. Gerçekten bir şeyler yazabileceğim bir yazısını bulup oraya yorum bırakıyorum. Böylece sığlık hissinden kurtulup samimiyetimi iletebildiğimi düşünüyorum :)
Merhabalar.
YanıtlaSilŞu anda sayfanıza yaptığım ziyaretimin amacı, 11 soruluk yorumlarla ilgili yapılan bu mini ankete verdiğiniz cevapların ışığında yorumlara bakış açınızı merak ettiğim içindir.
Söz konusu mime katılan diğer blogcu arkadaşlarımızın da sayfalarını ziyaret ederek, cevaplarını okudum. Bu anketin sonucunda: Paylaşımlarımıza samimi bir şekilde değer verilerek paylaşımlarımızın okunmasını ve paylaşımlarımıza yorum yazılması hepimizin ortak arzusudur. Yorum yazmış olmak için yazılacaksa, hiç yazılmaması gerektiğini savunan blogcularımız da var.
İnsan ilgi duymadığı, ya da ilgisini çekmeyen bir kitabı eline alıp okuyabilir mi? Mümkün değil! O zaman, her blogcu da sadece ilgisini çeken paylaşımları okuyup karşılığında yorum yazabiliyor. Karşılıklılık esasına dayalı blog ziyaretlerini ve yorum yazmalarını elbette hiç kimse, kimseden beklemez!
Blog sayfa ziyaretleri ve paylaşımlara yazılan yorumlarla ilgili yerinde ve anlamlı bir etkinlik olarak kabul ettiğim söz konusu mimi düzenleyen "YILDIZ" kullanıcı isimli blog arkadaşımıza teşekkür ederim.
Size de mime katıldığınız ve soruları cevaplayarak görüşlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Çok güzel açıklamış ve özetlemişsiniz. Hem ziyaretiniz hem de yorumunuz için çok teşekkürler :) Kesinlikle herkes kendi ilgi alanına yönelik blogları takip edip sevdiği, üzerine düşünüp bir şeyler söylemek istediği yazılara yorum yapmalı. O bana geldi, ben de ona gideyim zorla yorum yazayım olmamalı. Kimse kimseye zorla bir şey okutup zorla takip ya da yorum talep edemez zaten. Ama işte bazı bloggerlar kendi takipçi sayılarını arttırmak için yapıyorlar öyle şeyler. Kendi tercihleri ve bence kazanmaktan çok kaybediyorlar.
SilBen de mim'e katılan herkesin yazısını okumaya çalıştım ama gözden kaçanlar olmuş olabilir. Bir tur daha bakayım bloglara :)
Selamlar, saygılar...
Benim yazılarıma yapılan yorumları "tasarım" sayfasında üçüncü sıradaki "yorumlar" başlığına tıklayarak takip ediyorum Mrs. Kedi. Nedenini bilmiyorum fakat E-mail listeme bütün yorumlar düşmüyor. Zaten iş ortamından çıkalı beri düzenli olarak maillerime bakmıyorum. Yorumlarda hem gelen yorumlar hem de benim verdiğim cevaplar çıkıyor, oradan ya konu başlığına ya da yazan kişinin adına tıklayınca ilgili sayfa açılıyor. Bunu bildiğinize eminim ama geçmişte bazı yorumları kaçırmış olabilirim deyince üzerinden geçmiş oldum. Bu şekilde beş yıl önce yazdığım bir yazıya yorum gelse bile görebiliyorum. Blogta ilk baktığım yer bu sayfa diyebilirim size.
YanıtlaSilCevaplarınızın tamamına katılıyorum. Blog yazmak, yazılanları okumak ve yorum yapıp cevaplandırmak gönül işi. Eğer ticari bir kazanç peşinde değilsek takipçi sayısını arttırmak gibi bir gaye bana çocukça geliyor.
Yazılarıma yorum almak mutlu ediyor beni, motive ediyor. Fakat son zamanlarda kızıyorum kendime. Blog okumaya yeterince fırsat yaratmıyor, okuma listesinden takip ederek yeni yorumlara anında okuyup yorum yazamıyorum. Elbette yazı güncelliğini kaybediyor çoğu zaman. Bu konuyu aşmalıyım bir an önce:)
Tasarım sayfasında solda "Yorumlar" sekmesini görüyorum ama hiç tıklayıp incelemedim Mr.Kaplan. Ben maillerden kontrol ediyorum genelde ama şimdi merak ettim dediğiniz sekmeyi. Bilgisayardan girince bakacağım detaylı olarak.
SilBen yorumları okumaktan, cevaplamaktan; okuduğum bloglara yorum bırakmaktan ve yorumlarda karşılıklı sohbet etmekten çok keyif alıyorum. Sizin de dediğiniz gibi yorumlar beni mutlu ediyor, motive oluyorum. Kızmayın kendinize hiç, Hayat bu, her zaman her şeye yetişmek mümkün değil. Üstelik siz çok özverilisiniz bence :) Geriye dönük kontrol ediyor, okuyup yorum yapıyorsunuz mutlaka.