Henüz kabuğuma çekilemeyecek kadar genç ama her daim ayak uyduramayacak kadar da yaşlı hissediyorum kendimi.
İnsan yaşlandıkça geceleri çok daha az uykuyla yetinebilirmiş. Gecenin 3'ü olmuş, henüz uyumak istemiyorum. Kulağımdaki müziği saatlerce dinlemek, saatlerce yazmak istiyorum. Ama kendi bildiğimi yazmak, kendi bildiğim gibi yazmak, kendi bildiğimi, kendi sevdiğimi okumak istiyorum.
Zorla güzellik olmuyor. Bazen uyuşmuyor zihinler. Bende de durum öyle işte. Aynı frekansı yakalamak zaten çok ender bir lütuf ama arada yakın notaları duymak da iyi geliyor insana. İnsan kendine, ruhuna yakın olanı istiyor. Gençken her telden çalınıyor da yaş aldıkça teller kopuyor teker teker. Kalan tellere konan kuşları sevgiyle ağırlıyorum ama ben telden tele gezerken herkesten önce yorgun düşüyorum sanırım.
Yetişemez geride kalırsam kusuruma bakmayın. Ben ağırdan almayı seviyorum bazen, siz lütfen devam edin, bana aldırmayın :)
Gençsin genç , sadece biraz dinlenmek gerek bazen
YanıtlaSil:)
Sil