Pazar, Ağustos 04, 2019

Valizlerle Yaşamayı Sevmiyorum

Ne zaman konu dönüp dolaşıp bugüne dek yaptığım işlere gelse hemen "Hosteslik iyiydi ya, onu niye bıraktın?" sorusu geliyor. İyiydi, değildi tartışılır ama bana göre değildi. Hiç hayalim olmadı, hatta Evrim'le ve dolayısıyla Dilek abla ile tanışmasam aklımın kıyısından bile geçmezdi.

Üniversitede okurken birden bire "Hostes olsana sen de Dilek ablan gibi" dedi bir gün annem (o zamanlar sadece Evrim'in annesiydi tabi ki :) Sonra kendimi AtlasJet'te buldum. Eğitimdi, ilk uçuşlardı, yatıydı, yurt dışıydı derken yattığım, kalktığım, uçtuğum saatler birbirine girdi. Her gün elimde valizlerle oradan oraya uçtum. Sonunda anladım ki ben o valizlerle yaşamayı hiç sevemedim. Hâlâ da sevmiyorum. Bu yüzden son 2 yıldır tatil dönüşlerini ayrı bir seviyorum.

Geçen yaz Yunan adaları turu yapmıştık. Tur bitip gemiden indiğimizde acayip iyi hissetmiştik kendimizi. Bu yıl da Antalya'daki otelden ayrılırken yine aynı his vardı içimde. Birkaç gündür yine aynı hisler var içimde. Tabi ki tatil bittiği için seviniyor değilim, sadece eve dönüp valizleri boşaltıp yerleşik düzene geri döneceğim için seviniyorum. Çünkü ben oldum olası sevmiyorum bir valizin içinde tıkış tıkış yaşamaya çalışmayı. Sırt çantası ile yollara düşme hayalimi de sorguluyorum bu sebepten. Her şey süper olsa da bana yine çanta stresi basar eminim. :p

Otele gittiğim zaman 2 gün bile kalacak olsam mutlaka çıkarırım eşyalarımı valizden. Babamda kalırken yapamadım maalesef ve çok darlandım bu konuda. 20 gündür valizlerle boğuşuyorum. Ne kadar az eşya almış olsam da yine de zor oldu Arya ve benim için.

Bugün evden uzakta kaldığımız son gün. Yarın dönüyoruz ve inşallah gece kendi yataklarımızda uyuyacağız. Tabi ki uyumadan önce ilk iş valizleri boşaltacağım :D

2 yorum:

  1. Hosteslik miiii?! Ben isterdim ama boyum 160 oldugu icin (sadece estetik anlamda degil, ac kapa islerine de yetisemeyecegim icin, biliyorum) hem de hakikaten tepsi tutma, servis yapma ve kimseye uyuz olmama gibi konularda cok berbat oldugum icin, istesem de olamazdim...
    Ama bana oyle geliyor ki, ben gocebe bir ruhum, bayilirim bir valizle yasamaya, fazla sahiplenmeden yeni bir yere gitmeye.. 1 sene devamli yaptigimda da sikilmadim sonraki yillarda anca 1-2 ay yaptigimda da, 15 guncuk ya da 2 guncuk bile olsa o valizle yasamak, benim icin bir gerceklerden kacis....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceren valiz kelimesi bile çok rahatsız edici geliyor bana. Sırt çantası ile yaşama fikri de gerçekçi değil benim için. 2 günlüğüne bir yere gitsem o sırt çantasının içinde tıkış tıkış eşyalar içimi daraltıyor. Gezmeyi çok seviyorum ama o çantanın/valizin illaki boşaltılıp dolaba yerleşmesi lazım. Bir de ben cidden rahatsız biriyim, yaptığım her işte gıcık olunacak bir yön bulup oraya takılıyorum. İyi yanları görmek için çok zorlamam lazım kendimi. Hosteslikte de çalışma saatlerinin düzensizliği ve bu valizle yaşama mevzu illet etmişti beni işte :D Ama cidden şu sırta çanta gezme mevzu tam senlik! Çocuklarla bile her sene mutlaka seyahate çıkıyorsunuz. Her seferinde hayranlıkla izliyorum <3 <3 <3

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...