Cuma, Eylül 20, 2019

Bir Maviyim, Bir Kırmızı...


"bazen ona bir şeyler yazarsın,
yazar silersin...
yazar silersin...
o hiçbirini okumamış olur; ama sen hepsini söylemiş olursun."

Murathan Mungan


bazen yazıp yazıp siliyorum ben de bazı öykülerimi. kimse okumuyor ama ben anlatmış oluyorum. iyi ki yazabiliyoruz da kendi içimizde düştüğümüz dipsiz kuyulardan çıkabiliyoruz yazdıklarımıza tutunup sildiklerimize basarak!



...
Benden bana seslenir
Hem ilaç hem de zehir
Bir maviyim, bir kırmızı
Sarılarak darılarak
...


9 yorum:

  1. Bir mavi, bir kırmızı olan bir diğer şey de gökyüzü.. Unutma. Sonsuz olanakları içinde barındıran, bakmasını bilene çok güzelliğini gösteren, hiç geçmişe ya da geleceğe değil ana odaklanmanı sağlayan gökyüzü.. Sadece mavi ya da kırmızı olsaydı hiç bir anlamı kalır mıydı?
    Bu arada Murathan Mungan okuduğunu bilmiyordum.. Çok heyecanlandım :) Hikayeleri, denemeleri de şiiri kadar hatta daha nefis, değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En yakın çocukluk arkadaşım çok sever Murathan Mungan'ı :) onun sayesinde okuyup sevmiştim. Yazmak, okumak, arkadaşlarla paylaşmak... Hayat böyle güzel :)
      ("yanıt"laya tıklamadan yazmışım, düzeltip buraya aldım:)

      Sil
  2. Yazıp silme üzerine düşündüm. İnsan niye bazı yazdıklarını siler? Bu davranışın sebebi tam olarak hissettiklerini kâğıda dökme acziyeti mi yoksa paylaşma konusundaki cesaretsizlik mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında,hem aciziyet hem de cesaretsizlik var silme eyleminde. Ne olduğunu kendimize bile açıklayamadığımız şeyleri yazmaya çalışırken adını koyamamanın verdiği acizlik hissi, yarım yamalak yazdığım bu şeyler yanlış anlaşılır da biri kırılır, üzülür düşüncesi ile birleşince zar zor bulunan iki damlalık cesaret buharlaşıp uçuyor bazen :)

      Sil
  3. Önemli olan söylemek istediklerimizi içimizden çıkartmak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tam da o işte! İlla birinin okuması, duyması gerekmiyor. Adrese teslim olmasa da içimizden atmış olmak yetiyor bazen. Öyküler için de öyle biraz. Bazen içime sinmiyor, yola çıkarken düşündüğüm yere varmıyor öyküler. Yazıp yazıp siliyorum mecburen. Olmayınca da komple rafa kaldırıyorum o öyküleri işte :)

      Sil
  4. ah anlayabilirim bunu. birçok şeyi yazıp içinden atmak iyidir. sonra da çöpe atmak. günlük yazmanın bi şekli bu da işte :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bloga yazıp silince hiç çöpe atmak gibi düşünmemiştim. ben yazdıklarımın ortak bir bilinç bulutundan ya da uzay boşluğu gibi bir bilinç alanından geldiğini düşünüyorum. boşluktan gelen, benim süzgecimden geçip yazıya dökülen şeyleri silince geldikleri boşluğa geri gönderiyormuşum gibi hissediyorum :) yazmayı beceremediysem istediğim gibi, belki de benim için değildir, yanlış adrese gelmiştir ilham. başka bir zamanda, başka biri yazar mutlaka o öyküyü en güzel haliyle :)

      Sil
    2. kağıtlara yazıp çöpe atmak, yazıp döküp atmak. en güzelii :) collective soul bu dediğin veye kolektif bilinçaltı. insana gelir bir anda yazmak veya resim yapmak. yazar atarsın içinden. örneğin ben yazarken kalbim gümbür gümbür atıyor bütün vücudumu ter basıyor öyle heyecanlanıyorum ki sanki ben ben olmuyorum. yazdıktan sonra da yazdığım şeye baktığımda yazdığımı hiç tanımam. evet yazdıklarımızı biri yazmıştır mutlaka ya da yazacaktır bir vakit. o yüzden bizler zaten post moderniz hihi :)

      Sil

Hayat, sen bambaşka planlar yaparken başına gelenlermiş gerçekten...

Bu akşam bir elimde kitabım, bir elimde sıcak çikolata ile tam kendi kendime "Huzur bu işte" derken telefon çaldı ve kardeşim ağla...