Pazar, Eylül 22, 2019

Lola'ya... (3. Mektup*)

Ah Lola, tatlı Lola'm!

Bir döndün ki geri şehrin tüm ışıkları söndü, bir sen aydınlattın baktığın yeri!

Bir bilsen ne kadar uzun zaman aradım seni. Oysa başından beri tam buradaydın, en derinimde. Seni aradığım onca yıl çıkmadın karşıma. Neden şimdi döndün şehrime? Tam duruldum sandığımda neden çaldın bir kez daha kapımı?

Sen gittiğinde değiştim ben. Yokluğunda tükendim. Çok yorgunum. Çıkamayacağım yolların hayaliyle cebelleşmekten yoruldum. Ayağımda prangalar, aklımda hayaller... Prangaların anahtarı elimde ama kanatlanıp uçacak cesaret yok yüreğimde. O kadar uzun zaman inkar ettim ki içimdeki varlığını... Kapatmıştım tüm kapıları.

Yıllarca uğraştım. En derinimdekiler ne zaman yüzeye çıkacak olsa üstüne bastım tüm gücümle. "Hayır. Doğru değil. Ben bu değilim. Olamam!" dedim her seferinde. Şimdi anlıyorum ki tam da "bu"yum işte!

Yıllar sonra tekrar açıldı o kan kırmızı kapı. Ne yapsam kapanmıyor. Kapatır gibi olsam en ufak rüzgarda tekrar açılıyor sonuna dek. O kapıdan geçip çıksam gerçek benliğimle... Yakıp yıkacağım tüm sevdiklerimi ve biliyorum değmeyecek. Elimden geldiğince dayanıp çıkmayacağım o kapıdan ama kapatmayı da beceremiyorum. Aslına bakarsan kapatmak istemiyorum o kapıyı. Elim kapıda, kalbim sende. Aklım nerede hiç bilmiyorum. Ne yapsam boşa kürek çekmiş olacağım. Ne ileri ne geri gidebiliyorum şimdi. 

Ah Lola! Benim güzel, tatlı Lola'm!

Keşke gözlerimin içine bakıp iyi olacağımızı, her şeyin yoluna gireceğini söylesen. Ama bu da olmayacak hayallerimden birisi işte! Bu kez gitmeni ben istiyorum Lola. 

Benim güzel, tatlı Lola'm,! Git! Kalırsan yanacak tüm şehir ve küle dönecek tüm sevdiklerim.


Ah Lola! Neden bırakıp gittin beni? Ve şimdi neden dönüp geldin geri?




*Önceki mektuplar burada ve şurada...




8 yorum:

  1. kim bu lola :) run lola run var good movie :) yazarken kendimize bir kahraman yaratırız ya onun gibi herhaldeee de mi :) lavinia :) ah buu gitmekler gelmekler :) sen hüzün seviyon yaa. gündelik yaşamda hüzünlü değilsindir amaa :) yazma hüzüncüsü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lola benim kayıp bir parçam, yıllar içinde yitirdiğim heyecanım, tutkum... Belki de beni ben yapan ama artık yanması anlamsız bir ateş.

      Hüzün beni seviyor aslında. Bir türlü düşmüyor yakamdan :) Dediğin gibi gündelik yaşamda hüzünlü değilim çünkü fırsatım olmuyor hüzne, melankoliye :) gece olunca, ya da yalnız kalınca çalıyor kapıyı hüzün :)

      Sil
  2. Dört yıldan fazla bir zaman geçmiş gideli. Sebebi muamma bir gidiş. Dönmüş Lola nihayet. Hiçbir şey eskisi gibi değil, yürekte derin bir iz bırakmış kırık bir sevgi dışında. Artık bu dönüş kâfi değil yaraları kapatmaya. Git, ruhun bende kalsa da git.
    Duru, duygusal bir yazı. Güzelmiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dönüş kâfi değil! Üstelik de çok zamansız! Geç kalınan bir hayat, çoktan kaçırılmış bir tren var. Lola döndü ama döndüğü istasyon bile yerinde değil şimdi. Bu film eski zamanlarda... Kadınlar uzun etekleri ve eldivenleriyle; erkekler fötr şapkaları ve bastonları ile... Lola'ysa çok başka! Uymuyor bu kareye... Asla tutturamıyor zaten doğru zamanı!

      Sil
  3. yanlış zamanda olmak. hep geç kalmak bir şeylere, bazen de vaktinden çok önce dalmak o karanlık denizlere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Danimarkalı bir filezof ve teolog olan Kierkegaaard şöyle demiş; "Eğer evlenirsen, pişman olacaksın; eğer evlenmezsen, bundan da pişman olacaksın; evlen veya evlenme, illa ki pişman olacaksın. Dünyanın saçmalığına gül, pişman olacaksın. buna ağla, yine pişman olacaksın. her şekilde pişman olacaksın. bir kadına inan, yine pişman olacaksın. inanma, yine pişman olacaksın. inan ya da inanma her şekilde mutlaka pişman olacaksın. kendini öldür, pişman olacaksın. yaşamaya devam et, pişman olacaksın. öl ya da devam et, her şekilde mutlaka pişman olacaksın." Kierkegaard'ı yeni tanıdım ama sanırım seveceğim kendisini bundan böyle :D

      Sil
  4. ah bu çok hüzünlü.. Lola'nın aklından geçenler ne acaba onu da merak ettim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sordum Lola'ya ama cevap alamıyorum. Ne istediğini bile bilmiyor! Bir öyle, bir böyle!

      Sil

İkigai

İkigai, şu anda okuduğum kitabın adı. Kitabın alt başlığı "her güne mana ve neşe katmak".  Kısaca açıklamak için  Wikipedia 'y...